Buradasınız
İşçiler Nerede, UİD-DER Orada!
Söğütlüçeşme’den UİD-DER’li bir işçi

Merhaba dostlar, işçi ve emekçi kardeşler!
İşçinin ve emekçinin bayramı olan 1 Mayıs’ın yakalaştığı şu günlerde, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak çalışmalarımıza dur durak bilmeden devam ediyoruz. 1 Mayıs’a davet amacıyla derneğimizin hazırlamış olduğu bildirileri dağıtmaya ve işçilere ulaşmaya çalışıyoruz. Davutpaşa’da stant açtık, sesli ajitasyonla birlikte bildirilerimizi işçi dostlarımıza uzatarak sohbetler ettik.
UİD-DER bu sene 1 Mayıs’a “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” talebiyle gidiyor. Biz bu talep karşısında ne düşünüyorsunuz diye sorduk işçilere. Sokaklar akın akın işçi doluydu. Aldığımız cevaplar, bütün işçilerin sorunlarının aynı olduğunu bir kez daha gösterdi. Çoğu işyerinde 10 ilâ 16 saat çalışılıyor. Hiç durmadan çalışıyoruz. Patronlar ve onların temsilcisi olan politikacılar güzel ve süslü laflar ediyorlar, ama sonuç yine aynı, çalışma saatleri daha da uzayıp çekilmez hale geliyor.
Sohbet ettiğimiz işçiler sabah giriş saatinin belli olduğunu ama çıkış saatlerinin belli olmadığını söylediler. Olması gereken 8 saatken herkes 10 saatin üzerinde çalışıyor, üstelik de asgari ücrete. Bildirilerimizi verdiğimiz işçiler söylediklerimizi dikkatle dinlediler. Kendiliklerinden gelip “UİD-DER nedir” diye sordular. Bazıları UİD-DER’i tanıyoruz dediler. Birçok işçi arkadaşımızla daha sonra görüşmek için randevulaştık. İşçi Dayanışması gazetemiz oldukça ilgi gördü, işçiler bültenimize bağışlar yaparak mücadelemize katkıda bulundular.
UİD-DER, “Kıdem Tazminatıma Dokunma!” imza kampanyasıyla işçilerin akıllarında öyle bir yer etmiş ki, işçiler standa gelip “nereye imza atıyoruz” dediler. Bu da derneğimizin yaptığı çalışmaların işçilerin akıllarında yer ettiğini ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
UİD-DER işçilere yol göstermeye devam ediyor. Kıdem tazminatımızın gaspına hayır diyerek topladığımız on binlerce imzayla kampanyamız sona erdi. Birçok işçiyle ilişki kuruldu, derneğimiz tanıtıldı. Şimdi ise kırmızı şapka ve önlük yine işçilerin içinde, onlara 1 Mayıs’ın önemini anlatıyor ve 1 Mayıs’a davet ediyor. Biz işçiler olmadan hiçbir şeyin olmayacağını çok iyi biliyoruz ve mücadelemize sonuna kadar yürekten inanıyoruz. İşçiler her yerde, UİD-DER ise işçilerin olduğu her yerde.
Halimiz şükredilecek gibi değil dostlar, halimiz şükretmeyi değil mücadele etmeyi gerektiriyor. Patronlar ne kadar saldırırsa saldırsınlar işçilerin alevlenen mücadelesini söndüremeyecekler. Nasıl bir dünyada yaşadığımızın aslında hepimiz farkındayız kardeşler. Üzerinde yaşadığımız dünyada kahrolası kapitalist düzen egemen. Bu düzenden kurtulmanın yolu ise örgütlü mücadeleden geçiyor.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Dayanışma
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...