Buradasınız
İşçiler Şişli’de AKP’yi Protesto Ettiler
Tekel işçilerini 4-C uygulamasına mahkûm etmek isteyen hükümet partisi AKP’ye yönelik protestolar, bu Cuma günü de sürdü. İstanbul’da Cevahir İş Merkezi önünde toplanan Tek-Gıda-İş üyesi Tekel işçilerine Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK, DİSK, emekten yana siyasi partiler ve bir grup UİD-DER’li işçi de destek verdik.
Cevahir İş Merkezi önünde saat 18’de toplanan kitle, Türk-İş’in “Tekel, İtfaiye, Demiryolu Emekçilerine Yapılan İnsanlık Dışı Saldırıyı Kınıyoruz” pankartı arkasında sıralandı. Buradan Mecidiyeköy’deki AKP ilçe binasına doğru yapılan yürüyüşe, direnişte bulunan İtfaiye, Havalimanı, Azim Kargo işçileri de yürüttükleri mücadelelerinin heyecanını kattılar. Yürüyüş boyunca işçiler sık sık “Geliyor Geliyor Genel Grev Geliyor, Gidiyor Gidiyor AKP Gidiyor”, “Her Yer Tekel, Her Yer İtfaiye” sloganlarını haykırdılar.
AKP ilçe binası önünde toplanan kitle, burada yapılan konuşmalarla hükümeti uyardı. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak işçilere seslenerek “burada AKP’yi protesto ediyoruz. Çünkü karşımızda işçilerin hakkını, hukukunu tanıyan bir hükümet yok. Karşımızda kaşıkla verdiğini kepçeyle alan bir hükümet var. Patron zihniyetine sahip bir siyasi iktidar var. Kendi yandaşlarına kaynak aktaracağım diye İstanbul’un can ve mal güvenliğini tehlikeye atan bir anlayış var. İşçiyi ranza ve tezgâh arasında köleliği dayatıyorlar. Biz bu zihniyeti protesto ediyoruz. Yüreklerimizi mücadele eden bütün işçilerin yanına koymaya devam edeceğiz. Bir kez daha hükümete sesleniyoruz, işçilerin özlük haklarını tanıyın, bütün özelleştirme uygulamalarına son verin, zamları geri çekin ve işçiyi köle gibi görmekten vazgeçin” dedi. Ardından söz alan Tek-Gıda-İş 10 No’lu Şube Başkanı Muzaffer Dilek, “geçmişte de eceli gelen hükümetlerin işçi ve emekçilerin haklarına saldırdığını” belirtip, “biz istersek eğer bu hükümeti de devirebiliriz” dedi. Dilek işçilerin Ankara’daki eylemine çağrıda bulunarak, “Ankara’da deniz olup çağıldarsak, onların bütün gemilerini batıracağız” diyerek konuşmasını bitirdi.
Eyleme katılan bir TES üyesi işçi görüşlerini bizlerle şöyle paylaştı: “Tekel işçileri kaybederse tüm kamu işçileri kaybeder. Kazanırlarsa bu işçi sınıfının tümü adına bir kazanım olur. İşçi sınıfı için gelecek daha parlak olur. Tekel direnişi uzun süredir pasifleşen kamu işçilerine moral ve güven verdi. Hükümet artık kamu veya özel kesim ayrımı yapmadan haklarımıza saldırıyor. Bu noktada bence Türk-İş’in çok daha güçlü eylem kararları alması gerekiyor.” İşçi kardeşimiz bu sözleriyle bütün işçilerin Türk-İş’ten ortak beklentisini ifade etti. Bunun bir beklenti olmaktan çıkıp gerçekleşmesinin de biz işçilerin elinde olduğunu asla unutmamalıyız. Sendikalarımızı gerçek birer sınıf örgütü haline getirmeliyiz. Militan sınıf sendikacılığı anlayışını yayamazsak sendika bürokratlarının ateşli nutukları bizleri oyalamaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.
46. Yılında Kavel Destanı
4-C Hükümetin Elinde Patlayacak!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...