Buradasınız
İşçiler Zamları Protesto Ettiler

Aksaray İGDAŞ bölge müdürlüğü önünde bir araya gelen DİSK, KESK ve Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu üyesi işçiler, 12 Kasımda yaptıkları ortak basın açıklaması ile krizin bedelini ödemeyeceklerini haykırdılar ve zamların geri alınmasını talep ettiler.
Sendika üyesi işçiler “Krizin sorumlusu biz değiliz, faturasını ödemeyeceğiz!”, “Doğalgaz zamları geri alınsın!” pankartları arkasında, İGDAŞ binasına doğru yürüdüler. Yapılan kısa yürüyüş boyunca kriz nedeniyle işten atılmalar, ücretsiz izinler ve artan zamlar sloganlarla protesto edildi. Basın açıklamasına direnişteki Unilever, Çapa işçileri ve sendikalaşma mücadelelerini sürdüren Kızılay işçileri katıldılar. Eyleme Genç-Sen’li öğrenciler de katılarak destek verdiler.
İGDAŞ önünde ilk açıklamayı Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu adına Levent Dokuyucu yaptı. Dokuyucu, kriz ile birlikte hükümetlerin patronlar sınıfının emrinde olduğunun bir kez daha görüldüğünü, başbakanın akıl almaz bir şekilde “bize bir şey olmaz” dediğini hatırlatarak “O halde neden doğalgaz ve elektriğe zam yağdırılıyor” sorusunu sordu. Konfederasyonların derhal harekete geçmesi gerektiğini, kendilerinin de zamlara, işten atılmalara, yoksulluğa karşı mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.
KESK Genel Başkanı Sami Evren, ortak mücadelenin Ankara mitingi ile büyük bir dalgaya dönüştürüleceğini ifade etti. Evren ayrıca konfederasyonları ortak mücadeleye çağırarak, krize karşı ortak mücadele etmeyenlerin ihanet içinde olacağını söyledi.
Son olarak söz alan Süleyman Çelebi, zamların geri alınması için kampanya başlattıklarını, Türkiye’yi karış karış dolaşarak, işyerlerini, mahalleleri ve pazar yerlerini eylem yerleri haline getireceklerini ifade etti. İşçi ve emekçilerin talepleri etrafında, toplumun en geniş kesimini harekete geçireceklerini, görevlerinin “Emek cephesinin sesini büyütmek” olduğunu söyledi.
UİD-DER olarak sohbet ettiğimiz Belediye-İş üyesi bir işçi, zamların geri çekilmesi gerektiğini söyleyerek, kendi ücretlerine %10 zam yapılmasına rağmen doğalgaza yapılan %80’lik zammın kabul edilemez olduğunu belirtti. Nakliyat-İş üyesi bir ambar işçisi, “işçiler olarak krize ve zamlara karşı birlik olmamız ve sınıf olarak direnmemiz gerekiyor” dedi. Haber-İş’li bir sendika temsilcisi ise, doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların başlangıç olduğunu, işsizlik, ücretsiz izinler ve vergilerle işçilerin yükünün artacağını vurgulayarak, “krizin yükünü biz çekmeyeceğiz” dedi.
Sorumlusu Biz Değiliz, Krizin Faturası Patronlara!
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...