Buradasınız
İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız!
Bir grup UPS direnişçisi
Merhaba dostlar,
Bizler yasal hakkımız olan sendikalaşma hakkımızı kullandığımız için işten çıkarıldık. Uluslararası taşımacılık alanında faaliyet yürüten UPS Kargo firmasında çalışan bizler, iş koşullarımızı düzeltmek ve daha insani bir ücretle çalışmak için yasal hakkımızı kullanıp TÜMTİS sendikasına üye olduk. Sendikalaşmamız işveren tarafından öğrenilince bizleri gruplar halinde işten attı. Bizler de işimize ve sendikamıza sahip çıkarak direnişe geçtik. Bugün direnişimizin 64. günü. İlk günlerden bugüne kadar direniş yerinde çok şeyler öğrendik. İlk günlerden bugüne kadar devam eden, direnişimizin son gününe kadar da devam edeceğine emin olduğumuz polis baskısı her geçen gün artıyor. Yaşadığımız birkaç olayı sınıf kardeşlerimizle paylaşmak istedik.
Özellikle Temmuz ayının başından itibaren baskılar daha da arttı. 6 Temmuz günü saat 17.30 sıralarında işverenin tekrar yeni işçi getireceği haberini aldık. Mahmutbey Aktarma Merkezinde polis korteji eşliğinde getirilen işçi servisinin önünü kestik. Yaklaşık 100’e yakın çevik kuvvet polisi ve bir panzer gelmişti. Bu arada havanın çok sıcak olmasından dolayı arkadaşlar arasında su sıksalar da serinlesek diye espriler de yapıldı. Çevik kuvvet, emniyet genel müdür yardımcısının talimatıyla, oturma eylemi yapan biz direnişteki işçilerin etrafını ablukaya aldı. Yapılan eylemin yasadışı olduğunu, eğer son vermezsek müdahale edeceklerini ve gözaltına alacaklarını söyleyerek 3 dakika zaman tanıdılar. Sendikamızın İstanbul şube başkanı, “3 dakika beklemenize gerek yok. Alacaksanız koridoru açın siz, biz bineriz araçlara” dedi. Başkan bizlere dönüp “arkadaşlar, direnmiyoruz, hep birlikte emniyete gidiyoruz” dedi. Emniyet genel müdür yardımcısı, gözaltına alınmak istemeyen varsa ayrılsın demesine rağmen hiç kimse ayrılmadı. En öndeki arkadaşı araca bindirmek için müdahale ettiklerinde hepimizin ayağa kalkmasıyla, ilk önce “hepsinin üzerini arayıp gözaltına alın” diyen müdür yardımcısı kararlı olduğumuzu görünce vazgeçti ve ablukayı geriye çekti. Kimseyi içeri almadılar. Bizler de bu olaydan sonra morallerimiz daha yüksek bir şekilde sloganlar atarak direniş çadırımıza döndük.
Direnişin başladığı günden bugüne kadar ilk defa bu kadar polisle karşı karşıya kalmıştık. Bundan sonra da karşılaşacağımız kesindi artık. Bir sonraki gün biz yine polis eşliğinde getirilen servisin önünü kestik. Fakat çevik kuvvet polisi bu sefer bizlere saldırdı. Dipçik, cop, yumruk, tekme vs. kullanan polisler birçok arkadaşımızı darp etti. Darp edilen arkadaşlar doktora gitti ve rapor aldılar. Doktor “ne oldu” diye sorunca işçilerden birine, o da “sizinkiler yaptı” demiş. Çünkü doktor Emniyet’in doktoru, prosedür gereği Emniyet’in doktoruna gidip rapor almak gerekiyormuş.
Bizler üzerinde psikolojik baskı kurmak için alana gelen polis sayısını artırdılar. Akşam üzeri polisin hareketliliğinden çadıra müdahale edeceği izlenimi alan sendika başkanı çadırı toplamamızı istedi. Çok hızlı bir şekilde çadırı topladık. Daha düne kadar bizden uzakta konuşlanan çevik kuvvet bu sefer çadırın çok yakınına, hemen önüne toplanmaya başlamıştı. Başkanın uyarısıyla polisin olası müdahalesini savuşturduk.
Biz çalışanların en ufak bir hak arama mücadelesinde polisin ve jandarmanın karşımıza çıkması aslında onların kimi koruduklarını çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Bize gelip her iki tarafa da eşit mesafede duruyoruz diyorlar fakat hiç de öyle olmadığını direnişteki biz işçiler çok iyi biliyoruz. Bir arkadaş, “Arka Sokaklar” adlı televizyon dizisindeki polislerle bu polislerin aynı olmadıklarını söyleyerek gülmemize bile neden oluyor. İşverenin baskısı, polisin baskısı bizim direniş mücadelemizi kırmaya yetmeyecek. Çünkü sendikalaşma mücadelemiz haklı bir mücadele ve engellenemez.
UPS’ye Sendika Girecek, Başka Yolu Yok!
Baskılar Bizi Yıldıramaz!
30 Maden İşçisinin Sözü
Son Eklenenler
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.
- Fransa’da Macron hükümetinin emeklilik hakkına yönelik saldırısı işçi sınıfını bir kez daha ayağa kaldırdı. Hükümet emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmak istedi ancak işçi sınıfı bu saldırıya grevlerle, milyonları bulan protesto gösterileriyle...
- Emek ve Özgürlük İttifakı, Ankara’da düzenlediği basın toplantısıyla 14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair kararını açıkladı. “Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa,...
- Türkiye, tarihinin en büyük depremini yaşadı ve iktidar yine sınıfta kaldı. Yıkılan 11 şehre ve enkaz altında kalan insanlara günlerce yardım elini uzatmadı devlet. Ama sürekli televizyonlarda “müdahale ettik, herkese ulaştık” diye reklam yaptılar....
- Yer bilimciler 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli deprem öncesinde açıklamalar yapıyor, uyarıyor ve gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunuyorlardı. Bu çağrılara kulak tıkayan ve tek bir önlem almayan iktidar, depremin sonuçlarının felakete...
- 15 Martta İngiltere’de 700 bine yakın işçi greve çıktı. İngiltere bir kez daha işçi sınıfının gücüne tanıklık etti. Hükümetin “Bahar Dönemi” bütçesini açıkladığı güne denk getirilen grev, işçi sınıfının sermaye sınıfına ve hükümete karşı kararlı...