Buradasınız
İşsizin Fonu Patrona Akıtılıyor
Gebze’den bir işçi

İşsizlik fonunun esas işlevi, işsiz kalan işçilere iş bulana kadar ekonomik destek sağlamaktır. Ne var ki işsizlik fonundan yararlanabilmek için işçilerin belirli şartları yerine getirmesi gerekiyor. Önce yıllarca prim yatıracak, işten kendi isteğiyle ayrılmayacak, atılacak ve son 4 ay kesintisiz çalışmış olacak. Yani her işsiz bu ödenekten yararlanamıyor. TÜİK’in açıkladığı resmi işsizlik sayılarını baz aldığımızda bile çok az işçinin işsizlik maaşı alabildiğini görüyoruz. Örneğin Haziranda resmi işsiz sayısı 3 milyon 337 bin iken işsizlik ödeneğinden yalnızca 334 bin 627 kişi yararlandı. Yani işsiz olan her 10 kişiden 9’u işsizlik maaşı alamadı. Alabilenler ise çok düşük miktarlar alıyorlar. Temmuz ayında 367 bin 462 kişiye sadece 1 milyar 449 bin 815 lira ödenmiş. Yani kişi başına ortalama 3 bin 945 lira. Bir işsiz bu parayla nasıl geçinecek?
Bu yılın ilk 7 ayında patronlara yapılan “teşvik ve destek” ödemeleri 22,5 milyar lira, işsizlik ödeneği ödemeleriyse yaklaşık 11,5 milyar lira oldu. Patronlara ödenen para işsizlere ödenen paranın neredeyse iki katı… İşsizlere tahsis edilmesi gereken bu fon patronlara peşkeş çekiliyor. Üstelik patronlara aktarılan miktar sadece teşvik ve destek ödemeleriyle sınırlı değil. Aktif işgücü programları ve işbaşı eğitim programları adı altında dolaylı olarak patronlara milyarlarca lira aktarılıyor. İŞKUR verilerine göre bu programlar için 2022’de 13,7 milyar lira ödeme yapılmış. 2023’ün ilk 7 ayında ise bu miktar katlanarak 26,8 milyar liraya çıkmış! Sözde “istihdamın korunmasına ve arttırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına” yönelik bu programlar gerçekte işçiler için kölelik, patronlar için bedava işgücü anlamına geliyor. İŞKUR aracılığıyla kursiyer olarak işyerlerine gönderilen işçiler işin niteliğine göre 3 ilâ 9 ay arasında değişen sürelerde bir anlamda “bedavaya” çalıştırılıyorlar. “Kursiyer” oldukları için emeklilik primleri yatırılmıyor, “cep harçlığı” adı altında işsizlik fonundan günlük ödeme yapılıyor. Bu işçilerin yaptığı işin işe alınan herhangi bir işçiden hiçbir farkı olmadığı halde patronların cebinden tek kuruş çıkmıyor!
İstihdamı arttırmak gibi bahanelerle her yıl bir önceki yılın prim gelirlerinin yüzde 30’u kullanılıyor. Bu oran geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı kararıyla yüzde 50’ye çıkarıldı. Böylece fonun daha büyük bir kısmı patronların hizmetine sunuldu. Şirketler son dönemlerde büyük kârlar açıklıyor; ihale, teşvik, vergi kolaylıklarıyla servetlerine servet katıyorlar. Seçimden sonra her şey zamlandı, işçilerden kesilen vergiler arttı. Desteğe ihtiyacı olan en başta işsiz işçilerdir. Zaten büyük kârlar elde eden patronlara kaynak aktarmak sınıfsal bir tutumdur. Yaşanan süreç apaçık gösteriyor ki siyasi iktidar patronlardan yanadır. Bu durumdan çıkartılacak sonuç haksızlıklara hep birlikte karşı durmak, örgütlenmek ve mücadele etmektir.
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.