Buradasınız
İstanbul ve Kırklareli’de Sel 7 Can Aldı, Sorumlular Kim?
5 Eylüldeki sağanak yağışlar İstanbul ve Kırklareli’de sel felaketine dönüştü, ilk belirlemelere göre seller 7 can aldı. İstanbul’da Başakşehir ve Küçükçekmece’de 2 kişi, Kırklareli’de 5 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişi yaralandı. Gece boyunca binlerce kişi mahsur kaldıkları yerlerden ihbarlarda bulundu, canlarını kurtarmak için ekiplerin yardıma gelmesini bekledi.
İstanbul’un Arnavutköy, Başakşehir ve Küçükçekmece ilçelerinde evleri, işyerlerini, yolları su bastı, evler çamur ve balçıkla doldu. Küçükçekmece’de Mobilyacılar Çarşısı, Halkalı Gümrük Garajı ve Başakşehir’deki Çam ve Sakura Hastanesini sel bastı. Başakşehir Millet Kütüphanesini basan su nedeniyle kütüphanedekiler saatlerce panik ve korku içinde yardım bekledi.
Teknolojinin ulaştığı düzey, meteorolojinin sağladığı öngörülebilirlik düşünüldüğünde yağışların sel olup kentleri teslim alması, insanların canını alması, evleri, hastaneleri kullanılamaz hale getirmesi iklim değişikliğiyle, aşırı yağışlarla açıklanamaz. İki kentte yaşananlar temel bir gerçeği gözler önüne seriyor: İstanbul örneğinde görüldüğü gibi çarpık kentleşme anlayışı, yoğun betonlaşma ile toprağın örtülmesi, yeşil alanların yok edilmesi, dere yataklarının imara açılması, değiştirilmesi, kamu ve belediye hizmetlerinin kâr anlayışıyla hayata geçirilmesi, rant politikalarına kurban edilmesi, milyon dolarlara mal olan “yeni” ve “modern” hastanelerin, gösterişli binaların sel gerçeği dikkate alınmadan inşa edilmesi felaketlere neden oluyor. Tüm bunlar kapitalist açgözlülüğün ve iktidarın her şeye rant gözüyle bakmasının sonucudur. Doğa olaylarının felakete dönüşmesine neden olanlar, doğayı dikkate almayan, ona sadece yağma ve rant kaynağı olarak bakanlardır. Kentleri doğayla uyumlu, insanın ruhsal ve bedensel sağlığına uygun biçimde değil daha fazla rant kaygısıyla inşa edenlerdir.
Yaşadığımız kentlerde depremden sele, trafikten çevre kirliliğine kadar birçok sorun ve risk ile karşı karşıyayız. Barınma sorunu giderek büyüyor. Kanalizasyondan temiz suya alt yapı sorunları büyüyor. Milyonlarca işçi ve emekçi kaotik kentlerde üst üste, iç içe yaşamaya mecbur bırakılıyor. Birkaç saatlik yağmurda insanlar ölüyor, binlerce kişi mahsur kalıyor, hayat felç oluyorsa; bizi bu duruma düşürenlerden hesap sormak zorundayız. Kentsel rant uğruna insanların canını hiçe sayanların karşısına dikilebilmek için işyerlerimizde, mahallelerimizde, sendikalarımızda, okullarımızda örgütlenmeliyiz. Sele, depreme dirençli, sağlıklı, alt yapısı güçlü, yeşil alanları olan, temiz, nefes alabileceğimiz kentler istemeliyiz.
Bu Ziller Zamlara Alamet
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...