Buradasınız
Karaca Deri’de Direniş

Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde bulunan Karaca Deri’de 17 Aralıkta Mustafa Keleş isimli işçi işten atıldı. Deri-İş Sendikası’na üye olduğu için işten atılan işçi, fabrika önünde direniş çadırı kurarak direnişe başladı.
Daha önce sendikalı olan Karaca Deri’de yaklaşık 40 işçi çalışıyor. 2007’de sendika baş temsilcisi ve 4 işçi işten atılmıştı. Bunun üzerine bir haftalık bir direniş yaşanmıştı. Patron direnişten hemen sonra fabrikaya taşeron getirterek işçileri taşeronda çalışmaya zorladı. Yeni aldığı işçileri taşeronun bünyesine alan patron, eski işçileri de girdi-çıktı yaparak taşeron kapsamında çalıştırmaya başladı.
2009 yılında sendikalı işçi sayısının yetersiz kalması üzerine yetki alamayan Deri-İş, fabrikadan tasfiye edildi. Ama eski işçiler fabrikada tekrar örgütlenme çalışması yürüttüler. 2012 Ramazan Bayramı’ndan sonra tekrar Deri-İş’te örgütlenmeye başladılar. Kısa bir sürede sendikal çoğunluğu yakalayan işçiler, yetki için başvuruda bulundular. Yetki geldikten sonra sendikanın yaptığı görüşmede patron, yetkiye itiraz etmeyeceğini ve sendikayı kabul edeceğini, verebileceği hakları da vereceğini söyledi. Ama taşeronun sözleşmesinin yılbaşında biteceğini, ancak o zaman taşeronu fabrikadan çıkartabileceğini, o zamana kadar beklemeleri gerektiğini söyleyen patron, yetki itirazında bulunmadı.
Fakat patron, verdiği sözlere rağmen 17 Aralık Pazartesi günü sendikal örgütlenmede başı çeken işçilerden Mustafa Keleş’i işten çıkardı. Gerekçe olarak da Keleş’in preste çalışırken yanlış iş çıkarmasını gösterdi. Hiçbir patronun işçiyi sendikal nedenlerle işten atmayacağını söyleyen direnişçi işçi, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Ben preste çalışırken malın bozuk çıktığını fark ettim. Hemen gidip ustaya söyledim. Usta, ‘bütün sorumluluğu ben üstüme alıyorum sen devam et’ dedi. Patron gelip preste malın bozuk çıktığını görünce bana tutanak yazılmasını istedi. Usta sorumluluğu kabul etiğini söyledi ve üç gün tutanak yazmadı. Sonra patron ustaya baskı yaparak bana tutanak yazdırdı. Ama tutanağı patronun kendisi yazdı. Ben bu tutanağı imzalamadığım için beni işten attılar.”
Karaca Deri patronu, 8 senedir aynı fabrikada çalışan Keleş’in işten atılmasının sendika çalışması ile bir alakası olmadığını, sendikayı kabul edeceğini ileri sürüyor ama haksız yere işten attığı işçiyi geri almayacağını söylüyor. Fabrikada çalışan işçilerse, yemek ve çay molalarında çadırdaki arkadaşlarını yalnız bırakmıyorlar. Fazla mesailere kalmayarak patrona baskı uygulamaya çalışıyorlar.
Karaca Deri’deki kazanımın bütün işçi sınıfının kazanımı olacağını söyleyen Keleş, direnişi için destek çağrısında bulunuyor: “Bütün sınıf dostlarını dayanışmaya bekliyorum. Ben tek başıma olsam da mücadeleme devam edeceğim. Sendikamın ve sınıf mücadelesinin bir adım ileri gitmesi için baskılara boyun eğmeyeceğim.”
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...