Buradasınız
Katillerden Merhamet Kapitalizmden Barış Beklenemez
İstanbul Bağcılar’dan bir genç
Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi kelebekleri düşününce aklına Srebrenitsa Katliamının geldiğini söyledi. Bu da beni meraklandırdı. Daha önce böyle bir katliamı duymamıştım. Katliamla ilgili bilgim olmadığını söyleyince konuyu kısaca biraz daha açıp bu konu hakkında bir araştırma yapabileceğimi söyledi. İşte ben de şimdi sizlerle o araştırma sonucunda edindiğim bilgileri paylaşacağım.
Emperyalist paylaşım savaşı bugün Asya’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya hız kesmeden, hatta hızlanarak devam ediyor. Tarih 11 Temmuz 1995, yer Birleşmiş Milletler’in bu tarihten birkaç yıl önce bölge halkına “Yaşamınız Birleşmiş Milletler’in gözetimi altındadır” diyerek sözde koruma altına aldığı Bosna-Hersek Srebrenitsa. 29 yıl önce de tıpkı bugün olduğu gibi halklara acılar yaşattı zalim egemenler.
“Miladiç komutasındaki silahlı Sırp milliyetçi güçleri 6 Temmuz 1995’de Srebrenitsa’yı kuşatmaya başladı. Kasaba bombardımana tutuldu. Ardından insanları evlere toplayıp evleri ateşe vermeye, yakaladıkları hemen herkesi vurarak ya da keserek katletmeye başladılar.” Tüm Avrupa, NATO ve Birleşmiş Milletler Bosna-Hersek’de yaşanan katliamı sessizce izlemekle yetinmiş, bu insanlık dışı soykırıma göz yummuştu.
Bölgeyi ele geçiren Ratko Miladiç’in ilk işi şehir merkezindeki Müslüman Boşnaklara ait tabelaları indirtmek ve şöyle bir açıklama yapmak olmuştu: “Bugün 11 Temmuz 1995. Sırp Srebrenitsa’sındayız. Sırp Kutsal Günü’nün arifesinde bu kasabayı Sırp milletine hediye ediyoruz. Türklere (bölge Müslümanları kastediliyor) karşı olan isyanın anısına Müslümanlardan intikam alma vakti geldi.” Miladiç’in bu açıklaması soykırımın habercisi niteliğindeydi. Yine aynı gün Hollandalı barış gücü askerleri bölgeyi terk etmiş, Sırplar 30 saatte tam 33 bin kadın ve çocuğu otobüslere bindirip götürmüştü. 12-77 yaş arası erkekler birbirinden ayrılmış ormanlık alan, fabrika, depo ve evlerinde elleri arkalarından bağlı bir şekilde sırtlarından vurularak öldürülmüş, cenazeler diğer Müslümanlara taşıtılmış, daha sonra “siz bunu hak ettiniz” denerek küfür ve hakaretler eşliğinde onlar da yine aynı şekilde sırtlarından vurularak öldürülmüştü. Srebrenitsa ve çevresinde sekiz binden fazla insan katledilmiş, toplu mezarlara gömülmüş, toplu mezarların yerinin uydudan anlaşılmaması için içlerine manyetik parçalar yerleştirilmiş, arada bir cenazelerin yeri değiştirilerek kemiklerin birbirine karışması sağlanmak istenmiş ve hatta bölgenin iklimine uygun bitkiler ile mezarların üstü örtülmeye çalışılmıştı.
Aktarılana göre toplu mezarlar bölgesinde Sırp milliyetçilerinin hesaba katmadığı ilginç bir şey yaşanmıştı. Toplu mezarlar nedeniyle bozulan toprak yapısı bölgede Artemis çiçeklerinin yetişmesine neden olmuş ve yalnız Artemis çiçekleriyle beslenen mavi kelebekler de yine bu bölgede yoğunlaşmaya başlamıştı. Mavi kelebeklerin toplu bir şekilde görülmesi dikkatlerin bu bölgeye çekilmesine sebep olmuş ve bölgede yapılan araştırmalar sonucu bulunan toplu mezarlar katliamı bir kez daha gözler önüne sermişti. İşte o günlerden bu günlere toplu mezarlarda kimliği tespit edilen cenazeler her yıl 11 Temmuzda yapılan törenler ile Potacari anıt mezarlığında toprağa veriliyor. Bosna-Hersekliler için binlerce insanın vahşice katledildiği o orman yolu da ölüm yolu olarak anılıyor. Mavi kelebekler ise katliam ile özdeşleştirilmiş durumda.
Uzun sözün kısası emperyalist paylaşım savaşları o günlerden bu günlere şiddetini arttırarak devam ediyor. Biz işçi ve emekçiler olarak bir araya gelip bir sınıf olarak, işçi sınıfı olarak birleşmedikçe, “gerçek barışı yalnızca sosyalizm sağlayabilir” inancıyla daha güçlü yürümedikçe bu düzen böyle sürüp gidecektir. Rengârenk çiçeklerin açtığı, kelebeklerin uçuştuğu güzelim dünyamızda ölümün değil yaşamın hâkim olması için mücadelemizi büyütelim.
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...