Buradasınız
Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
Kartal’dan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia ediyorlardı. Havaalanı, tüp geçit inşaatlarını gören Avrupa’nın kıskançlıktan çatladığını ileri sürüyorlardı. Ne var ki emekçileri manipüle etmek için dillendirilen tüm bu böbürlenmeler ekonomideki yıkımın inkâr edilemez düzeye gelmesini engelleyemedi. Ekonomide çağ atlamak bir yana işçi ve emekçiler olarak uçurumdan aşağı doğru yuvarlanmaya başladık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Planlama Ajansı (İPA) tarafından Temmuzda yapılan bir araştırmada İstanbul’daki bir market ile Londra’daki bir marketin temel gıda fiyatları Türk Lirası cinsinden karşılaştırılmış ve Londra’daki fiyatların toplamda İstanbul’dakinden daha ucuz olduğu görülmüş. İPA, eş zamanlı fiyat karşılaştırmasını İngiltere’nin zincir marketlerinden Sainsbury’s ile Türkiye’deki zincir marketlerden biri arasında yapmış.
Örneğin İstanbul’da bir kilo kıyma 420 lira, bir litre zeytinyağı 475 lira iken Londra’da kıyma 282 lira, zeytinyağı 362 liraymış. Listede yer alan ürünlerin 11’i Londra’da daha pahalıyken 9’u İstanbul’da daha pahalıymış. Buna rağmen Londra’daki markette 20 ürünü 2 bin 972 liraya alıyorken, İstanbul’daki markette 3 bin 297 liraya alıyorsunuz. Üstelik Londra’da enflasyon neredeyse yerinde sayıyorken İstanbul’da enflasyon hemen her gün yükseliyor. Araştırmanın yapıldığı Temmuz ayından bu yana Londra’da fiyatların pek değişmediğini dolayısıyla iki şehir arasındaki farkın daha da açıldığını tahmin etmek zor değil.
Ama daha çarpıcı olan başka bir şey var. Londra’da yaşayan bir asgari ücretli işçi bu ürünler için ücretinin yüzde 3’ünü harcarken İstanbul’da yaşayan bir asgari ücretli işçi ücretinin yüzde 19’unu yani beşte birini harcıyor. Ücretlerin yüksek olduğunu söyleyen siyasi iktidar Temmuz ayında asgari ücrete zam yapmadı. İşçilerin çok fazla tükettiğini iddia eden bakanlar kredilere sınırlama getirilmesini savundu. Böylece enflasyon dizginlenecek ve Türkiye uçuşa geçecekti. Görüyoruz ki hayat pahalılığı ve düşük ücretlerle krizin faturası işçi sınıfına ödettiriliyor. Temel gıda maddelerine yapılan zamların geri alınması ve ücretlerimizin yükseltilmesi için örgütlü mücadeleyi güçlendirmekten başka bir seçeneğimiz yok.
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...