Buradasınız
Kemal Türkler Seni Saygıyla Anıyoruz
Kıraç’tan UİD-DER’li işçiler

DİSK'in kurucu önderi Kemal Türkler öldürülüşünün 33. yılında mezarı başında anıldı. Bu anmaya ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda sendika, işçi örgütü ve siyasi kurum katıldı. Bizler de UİD-DER'li işçiler olarak oradaydık.
Kemal Türkler’in mücadelesi Maden-İş ve DİSK'te somutlaşmış ve özellikle 60’lı ve 70’li yıllar boyunca sınıf hareketine önemli bir ivme kazandırmıştı. Grev yapmanın bile suç olduğu 1963 yılında, Kemal Türkler’in öncülüğündeki Kavel işçilerinin mücadelesiyle birlikte grev hakkı yasalarda yerini alırken, bu mücadele sınıf hareketi için de önemli bir kazanım ve deneyim olmuştu. Bu örneği DİSK’in öncülük ettiği 15-16 Haziran Direnişi, DGM Direnişi, Profilo Direnişi, 1976 ve 77 1 Mayıs’ı ve metal işkolundaki MESS grevleri takip etmiş, en sonunda burjuvazinin eli kanlı katilleri bu büyük işçi önderini evinin önünde katletmişlerdi.
Bu saldırı aslında sadece Kemal Türkler’e değil yükselen işçi hareketine ve tüm işçi sınıfına yapılan bir saldırıydı. Ama aradan geçen 33 yıla ve katillerin kimlikleri resmen teşhis edilmesine rağmen sanıklar yargılanmamış, hatta yargı sürecini takip eden kızı hakkında dava açılmıştır. Çünkü işçi sınıfının ve örgütlerinin, bu cinayetin hesabını soracak güçleri yoktur. Sendikalar büyük oranda etkisini kaybetmiş ve sınıf işbirlikçi bir çizgiye çekilmiştir.
Lafa gelince mangalda kül bırakmayan, duyarlılıktan dem vuran, Gezi Parkı eylemlerinde “en önde koşan” birçok sendika ve siyasi yapı, bu kavga adamını yine yalnız bırakmış, anmaya katılma gereği duymamışlardır. İşçi sınıfının bu önderine sahip çıkmayarak aslında herkes sınıf mücadelesindeki yerini bir kez daha göstermektedir. Sınıf hareketinin içinde bulunduğu durumdan rahatsız olmalarına rağmen Kemal Türkler’in de temsil ettiği sınıf sendikacılığı geleneğinden bihaber olan sendika yöneticileri ve işçiler de anmadaki yerlerini maalesef almamışlardır. Oysa 12 Eylül 1980 askeri darbesinin hemen arifesindeki cenaze törenine milyonu bulan sayıda işçi ve devrimci katılmıştı. Aradan geçen yıllar, örgütsüzlük koşullarında birçok şeyi işçi sınıfına unutturdu.
Bugün bizim gibi mücadeleci ve bilinçli işçilere düşen görev, işçi sınıfının mücadele geleneğini işçilere bıkıp usanmadan anlatmak, unutturulmaya çalışanları hatırlatmak ve işçi sınıfının Kemal Türkler’e tekrar sahip çıkmasını sağlamaktır.
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Kemal Türkler’i saygıyla anıyoruz. Devrimci işçi sınıfı sermayeden ve eli kanlı itlerinden bir gün elbet hesap soracaktır!
BMC İşçi Atmaya Başladı
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...