Buradasınız
Kenya’da Doktorların Grevi

Kenya’da 5 binden fazla sağlık çalışanı 3 aydan fazla süredir grevdeydi. Kamu hastanelerinde çalışan doktorlar, ücret artışı ve daha iyi sağlık hizmeti için daha yeni ekipmanlar talep ediyorlardı. Ayrıca harabeye dönen hastanelerin bakımı da talepleri arasındaydı. 100 günü aşan ve ülkenin ana gündemi haline gelen grev, 14 Mart Salı günü sonlandırıldı. Kenya Medikal Pratisyenler, Eczacılar ve Diş Hekimleri Sendikası ile hükümet yetkilileri arasında ücret ve diğer uyuşmazlık konularını ele alan bir anlaşma imzalanarak, doktorların işbaşı yapacağı duyuruldu.
Doktorlar greve çıktıklarında %300 zam talep ediyorlardı. Anlaşma sonucu ücret artışının ne kadar olduğu henüz açıklanmadı. Anlaşmanın en büyük başarısının, doktorların çalışma süresinin haftada 40 saatle sınırlanması ve bunun üzerindeki çalışmalar için fazla mesai ücreti ödenmesinin kabul edilmesi olarak ifade ediliyor.
Grev süresince hükümet doktorların taleplerini karşılamamak için her türlü imkânını kullanmaktan geri durmadı. Hükümet, kolaylıkla karşılayabileceği talepleri, uzun süre ayak direyerek geri çevirdi. Hükümet temsilcileri grevin yasadışı olduğunu söyleyerek grevi tanımadıklarını duyurdu. Doktorlara işe dönme emri verdi. Fakat her şeye rağmen grev devam etti ve kazanımla sonuçlandı.
Hükümet, grev sırasında hayatını yitiren Kenyalıların suçlusu olarak doktorları gösterdi. Bizzat hükümet temsilcileri tarafından “Çok sayıda yaşamını yitiren vatandaşımız var. Bu çok acı”, “Grevin etkisi çok ağır oldu” gibi ifadeler kullanıldı. Fakat biz biliyoruz ki en ufak talepleri bile kabul etmeyen ve onlarca yoksulun ölümüne sebep olan asıl suçlu Kenya hükümetinin kendisidir. Grev sonrasında ortaya çıkan gerçekler, bütçeden sağlık sektörüne ayrılan on milyonlarca doların, gerçekte sermaye sınıfına ve hükümet yanlısı kimselere akıtıldığının da araştırılmasına yol açtı.
Hakkını arayan sağlık çalışanlarına, üç kuruşluk ücretine vergi yükü binen emekçilere devletin yaklaşımı ortadadır. Devlet kasasında biriken on milyonlarca dolar varken, işçilere lâyık görülen hizmet de gözler önünde! Yaşamını yitiren yoksulların ardından “çok acı” gibi söylemler egemenlerin ikiyüzlülüklerini örtmeye yetmiyor. Dünyanın her yerinden benzer manzaraları görmeye devam ediyoruz. Ezilen ve sömürülen işçi-emekçiler olarak, bu yağmacıların düzenlerini başlarına yıkmak için, örgütlü mücadeleden başka bir kurtuluş yoktur.
Allah Hepsinin Belasını Versin!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
Son Eklenenler
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...
- Kamu işçileri… Onlar hastanelerde, karayollarında, fabrikalarda, ulaşımda, savunma, enerji ve hizmet sektöründe, kısacası kamunun her alanındalar. Üretiyorlar, hayatı var ediyorlar. Fakat ev kiralarını ödeyemiyor, borçla yaşıyor, ihtiyaçlarını...
- Diyelim ki hayatınızda ilk kez bir koşu yarışmasına katılacaksınız ve yeterince idmanlı değilsiniz. İsteklisiniz, azimlisiniz ama diğer koşuculara göre hazırlığınız yetersiz ve deneyimli değilsiniz. Böyle bir yarışmada birinci olmanız şaşırtıcı...
- Bir dünya devi olan Amazon’un işçileri en ağır koşullarda çalıştırılmaya devam ediyor. Amazon Tuzla Depo’da çalışan işçiler olarak bizler de ağır iş yüküne, mobbinge, işyeri içinde zor bölümlere sürülme gibi uygulamalara maruz kalıyoruz.
- Türkiye’de çok genç yaşta emekli olunduğundan, emeklilerin sosyal güvenlik sisteminin sırtında kambur olduğundan, aylıklarının arttırılmasının kaynakların heba edilmesi anlamına geldiğinden bahsediyor. Bu sözlerle, sınıfımızın emeklilerini yük,...
- Geçtiğimiz haftalarda Sakarya’da iki çiftçi ürettikleri karpuzları yola atıp parçalamışlardı. Bu öfkelerinin nedeni toptancının son anda karpuzları almaktan vazgeçmesiydi. Belli ki evine, çoluğuna çocuğuna rızkını götüremeyecek olmanın öfkesiydi...
- Eskişehir Seyitgazi’de 23 Temmuz sabah saatlerinde çıkan orman yangınına müdahale etmeye çalışırken 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü alevlerin içinde kalarak hayatını kaybetti, 14 kişi de yaralandı. Türkiye haftalardır orman yangınlarıyla...
- Gün geçtikçe artan enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik çocukları da işçiliğe zorluyor. İSİG Meclisi verilerine göre 2025 yılının başından beri 24 çocuk işçi, iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybetti.
- Akkuyu Nükleer Güç Santralinde taşeron şirkette çalışan Türk ve Rus işçiler son üç aydır ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için 23 Temmuzda iş bıraktı.
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.