Buradasınız
Konu Paraysa Kim Takar Halkın Sağlığını!
Gebze’den bir metal işçisi

Öyle zamanlarda yaşıyoruz ki insan hayretler içinde kalıyor. Ülkeyi yöneten iktidar yaptıklarını gerekçelendirirken “biz ne yapıyorsak halkın çıkarları için yapıyoruz” diyor hep. Mesela dünya kadar para gömerek yapılan şehir hastaneleri eleştirilirken hükümetten “zarar ediyorsak halk için ediyoruz” savunması geliyor. Kamu arazileri şirketlere veriliyor, teşvikler şirketlere veriliyor, şirketlerin borçları kapanıyor. Hastanelere %70 doluluk garantisi veriliyor. Halkın cebinden alınan paralar devlet eliyle şirketlere akıtılıyor. Yandaş şirketlerin kârları yükselirken, emekçiler ise yoksulluğun, açlığın, hastalığın dibine itiliyor. Yönetenler olumsuzlukların hiçbirini kabul etmiyor, üste çıkmak için her yolu kullanıyor. İstiyorlar ki herkes mutlu olduğunu söylesin, eleştirmesin, her şey yolunda desin. O yüzden ekonomi kötü demek suç oluyor, vatan hainliğiyle bir tutuluyor. Tüm bunlar ne içinmiş? Halkın mutluluğu içinmiş. Zaten ağızlarından hiç eksik etmezler halkın huzurunu, mutluluğunu, sağlığını…
Mesela sırf o yüzden Kaz dağları örneğinde olduğu gibi doğa katledilir, kim için yapılır bu? Halk için tabi. Örneğin Gümüşhane’de binlerce yıllık bir krater gölü, Dipsiz Göl artık yok. Dile kolay 12 bin yılda oluşan bir doğa harikası, dibinde altın olma ihtimali yüzünden yok edildi. Neden yapıldı bu peki? Gerekçe hazır, halkımız için! Üstelik dipsiz gölün suyunun boşaltılması, hiçbir şey çıkmayınca üzerinin toprakla doldurulması, her aşama izinle yapılmış. Bu onayı veren kim? Valilik ve Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Bu güzelim doğal miras jandarma gözetiminde birkaç gün içinde dümdüz edildi. Bu duruma tepkiler gelince yetkililer tuhaf açıklamalar yapmaktan geri durmadılar. Ne de olsa onlar için sorun olan şey doğanın tahrip olması değil, bu olayın duyulup itirazların yükselmesidir. “Bu yıl o bölgeye çok kar yağacak, dipsiz göl eski haline gelecek” demelerine ne demeli? Çevre ve Turizm Bakanının, her şey olup bittikten sonra, “o bölgeyi artık sit alanı ilan edeceğiz” açıklamasına ne demeli? Buları diyenlerin yapacakları yaptıklarından bellidir. Artık orası sit alanıdır demek yapılan yanlışın üstünü örtemez. Üstelik şimdiye kadar sit olanların ne hale geldiği de ortada. Doğal sit alanları aşama aşama imara açıldı ve onlarca doğal, kültürel, tarihsel miras yok edildi. Tepeden tırnağa çevreye düşman, doğaya düşman, tarihsel mirasa düşman, doların yeşili hariç yeşile düşman bir anlayıştan başka ne beklenir!
İnsana, doğaya düşmanlığın bir örneğini de geçtiğimiz günlerde torba yasa içindeki düzenlemeyle gördük. Çevreye verdiği zarar sabit olan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde faaliyet yürüten 15 termik santralin bacasına filtre takma zorunluluğu 2,5 yıl daha ertelendi. Torba yasanın 50. maddesi kömürle çalışan ve havayı kirleten termik santrallere iki buçuk yıl daha havayı kirletme izni vermiş oldu. Mecliste bu doğa katliamına onay veren ise AKP ve MHP işbirliği oldu. Yıllardır termik santrallerin olduğu bölgede yaşayan emekçiler, santrallerin bacalarına filtre takılması için mücadele veriyorlardı. Bölgede yaşayanlar bu zehir saçan santraller yüzünden büyük sorunlarla yüz yüze geliyorlar. Gece gündüz zehir soluyan emekçiler pek çok sağlık sorunuyla boğuşuyorlar. Yeni doğan çocuklarda hastalıklar eksik olmuyor. Astım, bronşit vakaları artıyor, kanser oranları yükseliyor. Havaya, suya, toprağa karışan atıklar yüzünden ne topraklarda sağlıklı gıda yetişiyor ne de denizde balık. Zehir soluyan emekçilerin mücadeleleriyle gündeme gelen termik santraller sorunu, iktidarın yıllardır oyalamaları yüzünden çözülemiyor. Peki çevre yasasına göre suçu sabit olan bu termik santrallere, sen doğayı kirletmeye devam et onayı neden veriliyor? “Biz halkı düşünüyoruz” diyen iktidar, attığı adımlarla halka iki buçuk yıl daha zehir solumaya devam et diyebiliyor, neden? Doğayı zehirleme izninin verilmesinin tek nedeni olabilir, enerji şirketlerinin çıkarlarını korumak, kârlarını arttırmak!
Hatırlayacak olursak geçtiğimiz aylarda hükümet tarafından bir gece kararıyla, özel arabalarında sigara içenlere para cezaları verilmişti. Neden böyle bir uygulamaya başvuruldu denildiğinde gerekçe hazırdı: “Halk sağlığı”. Sigara içmek halkın sağlığını bozuyor diyenler, aynı şeyleri bu termik santraller için söyleyebiliyorlar mı? Söyleyemezler, nedeni de belli çünkü şirketlerin kârı ve çıkarı her şeyin üstündedir onlar için!
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....