Buradasınız
Korkularımı Yendiğim Gün: 1 Mayıs
Taşeron bir sağlık işçisi
Ben sağlık sektöründe çalışan bir kadın işçiyim. Sizlerle yıllardır bastırılmış 1 Mayıs korkumu paylaşmak istedim. 1 Mayıs dediklerinde hep kavga dövüş, kanlı olaylarda ölen kişiler, gaz bombaları, coplanan insanlar, her yerde kan kokusu olan viran olmuş sokaklar, cam kırıkları görürdüm televizyon ekranında. Bunlar benim korkmama ve geri durmama sebep olurdu. Anlam veremezdim bunun neden olduğuna ve oradaki insanları hep suçlardım. Ne zaman ki iş hayatına başladım, işin gerçek ve çirkin yüzüyle karşılaştım, anladım ki oradaki işçiler ekmek için, hakları için oradalar. Sakın yanlış anlaşılmasın, yapılan çirkinlikler işçiler tarafından değil patronlar tarafından yapılmakta. Patronlar ceplerini doldurmak için zevk ve sefa içinde bizim sırtımızdan kazandıkları paraları yemeye devam edebilmek için işçileri yerlerde süründürüyor. Böylelikle onları korkutup sindiriyor ve açlığa mahkûm ediyor. Ama yedirmezler! İşçiler birlik olduğunda, işçiler sırt sırta verdiklerinde ve 1 Mayıs alanlarını doldurduklarında işte o zaman boğazlarına dizilir, dizdirirler.
İşçi kardeşlerim, nihayetinde 1 Mayıs’a gittiğimde, aslında 1 Mayıs kavga-gürültüsünün işçilerin değil patronların işi olduğunu anladım. Bundan sonraki hayatımda ne kadar ömrüm varsa 1 Mayıs’a gideceğim. Hak verilmez alınır. Bu yüzden sonuna kadar bu haksızlıklarla uğraşacağım; ta ki dünyada ve benim ülkemde işçiler insanca yaşayana kadar, ta ki işçi kardeşlerim ve benim çocuklarım daha güzel bir dünya kurana kadar!
Korkmayın arkadaşlar! 1 Mayıs bizim bayramımız, 1 Mayıs biz işçilerin bayramı. Çocuklarımızı da beraberimizde getirerek bir dahaki 2011’in 1 Mayıs’ında buluşalım.
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...