Buradasınız
Kuzey Kıbrıs’ta Erdoğan’ı Çıldırtan Kitlesel Miting

28 Ocakta Kuzey Kıbrıs’ta 20 binden fazla kamu çalışanının ve çeşitli demokratik kitle örgütlerinin katıldığı büyük bir miting gerçekleştirildi. Kuzey Kıbrıs hükümetinin ekonomi politikalarına ve Türkiye’nin dayattığı ekonomik pakete karşı çıkan kamu çalışanları, bu paketin yol açacağı hak gasplarına sessiz kalmayacaklarını yüksek sesle dile getirdiler. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının “Ankara Ne Paranı, Ne Paketini, Ne Memurunu İstemiyoruz” pankartıyla katıldığı mitingde, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların ortak bir devlet altında yaşamak istediklerini belirten dövizler de taşındı. “Toplumsal Varoluş Mitingi” adıyla düzenlenen bu miting, adanın kuzeyinde 2004’te Annan Planının referanduma sunulması sürecinde yapılan kitlesel gösterilerden bu yana gerçekleştirilen en büyük miting oldu.
Ne var ki Kıbrıs Türk halkının tepkileri Türk devletini ve AKP hükümetini fena halde kızdırdı. “En düşük memurları 10 bin liraya yakın para alıyor, bir de utanmadan eylem yapıyorlar” diyen Erdoğan’ın pervasızlığı bununla da sınırlı kalmadı. “‘Türkiye buradan çek git’ diyor. Sen kimsin be adam... Şehidim var gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs’ta Yunanistan’ın ne işi varsa Türkiye’nin Kıbrıs’ta stratejik olarak o işi var. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır. Biz destekliyoruz, bunun karşılığının olması gerekmiyor mu?” diyerek sömürgeci efendi ağzıyla konuştu. Mısır’da Mübarek’e “halkın sesine kulak ver, taleplerini karşıla” diye akıl veren Erdoğan’a belli ki uzaktaki sokakların sesi hoş geliyor. Ama aynı ses bu topraklardan ya da TC’nin kendi toprağı olarak gördüğü Kıbrıs’ın kuzeyinden yükselince küplere biniyor. Gerçekleştirilen gösterileri “provokatif eylemler” olarak nitelendiren Erdoğan işçilerin ve öğrencilerin üzerine polisi salıyor. Kıbrıs’taki gösteriye polis müdahalesi olmamasını ise aklı almıyor: “Bize defol diyorlar. Yönetimin duyarsızlığı var. Cumhurbaşkanından başbakana kadar yönetimin tavrını açık ve net koyması lazım.” Yani AKP hükümetinin emekçi eylemleri karşısında takındığı saldırgan tavrı takınmasını istiyor Kuzey Kıbrıs yönetiminden Erdoğan.
Ancak Erdoğan’ın “beslemeler” diye nitelendirdiği ve çenelerini kapatmalarını istediği Kıbrıslı işçiler bu pervasızlığa ve saldırganlığa sessiz kalmadılar. Adada demokratik kitle örgütleri bu sözlere çok büyük bir tepki gösterirken, halkın tepkisi gazetelerin manşetlerine de yansıdı. En düşük memur maaşının Erdoğan’ın dediği gibi 10 bin lira değil 1540 lira olduğunu, işçilerin bu parayı çalışarak hak ettiklerini ve haklarının gasp edilmesine sonuna kadar direneceklerini söyleyen Sendikalar Platformu temsilcileri ve işçiler, 7 Şubatta Lefkoşa Büyükelçiliğine Erdoğan’a iletilmek üzere bir mektup vermek istediler. Ancak elçilik mektubu elden almak istemedi ve postayla iletilmesini söyledi. Elçilik önüne polis yığınağı yapan hükümet, böylelikle işçilere gözdağı vermeye de çalıştı.Kıbrıslı Türkler, emperyalist güçlerin ellerini çektikleri, demokratik, bağımsız ve birleşik bir Kıbrıs istiyorlar. Türkiye’nin ve Yunanistan’ın Kıbrıs’tan elini çekmesini ve halkları birbirine düşürmekten vazgeçmesini istiyorlar. Onların bu arzularının gerçeğe dönüşmesi için, Türkiye ve Yunanistan işçi sınıfının Kıbrıslı sınıf kardeşlerine destek vermeleri gerekiyor. TC’nin ve Erdoğan’ın yalanlarla kandırmaya ve Kıbrıslı emekçilere karşı kışkırtmaya çalıştığı Türkiyeli emekçiler bu yalanlara kanmamalı, milliyetçiliğe prim vermemeli ve halklar arasına husumet tohumları ekenlerden ve emekçilere saldıranlardan hesap sormalıdır.
Yeni Bir Dünya Kurmak İçin
Goller Bericap Patronuna!
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...