Buradasınız
Maltepe Belediyesi’nde İşçilerin Mücadelesi Sürüyor

İstanbul Maltepe Belediyesi’ne bağlı MATAŞ A.Ş bünyesinde çalışan temizlik işçileri, belediye ve DİSK Genel-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanmaması ve aralarında yönetici ve işçi temsilcisinin de olduğu 5 işçinin işten atılması sonucu iş bırakma eylemine başladı. Yaklaşık bir yıldır Maltepe Belediyesi toplu iş sözleşmesini uygulamayarak işçilerin haklarını vermiyordu. İşçiler dönem dönem eylemler yaparak toplu sözleşmenin uygulanmasını belediye yönetiminden talep ediyorlardı. Son olarak temizlik işlerinde çalışan 5 işçinin işten çıkarılması üzerine 480 temizlik işçisi iş bıraktı.
Eylemin ilk günü olan 25 Ekimde polis işçilere saldırarak biber gazı sıktı. Bir temizlik işçisi, aralarında AKP’li ve MHP’li işçilerin olduğunu ve hayatlarında ilk kez böyle bir saldırı ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek saldırılara tepki gösterdi. Polis saldırısı sonrası işçilerin dağılmak yerine öfke ile birbirine daha çok kenetlendiğini dile getirdi. İşçiler direnişin ilk gününden bu yana 24 saat direniş alanından ayrılmayarak eylemlerini kararlı bir şekilde sürdürüyorlar. Direnişçi işçiler çöp toplama işinin günlük çalıştırılan işçilere ve göçmen işçilere yaptırıldığını, bu kişilerin çöp toplama araçlarını kullanmak için gerekli eğitimi almadıklarını ve bu durumun yasal olmadığını anlattılar. Belediyenin grev kırıcılığına tepki gösterdiler.
Maltepe Belediyesi ve Genel-İş Sendikası arasında gerçekleşen görüşme sonrasında belediyenin teklifini işçilere ileten sendika, direnişçi işçilerin talebi doğrultusunda direnişe devam kararı aldı. Temizlik işçileri toplu sözleşmenin uygulanmasını, sözleşmede yer alan haftada 40 saatlik çalışmanın hayata geçirilmesini ve atılan işçilerin işe geri alınmasını talep ediyorlar. Temizlik işçilerinin ardından Fen İşlerinde çalışan işçiler de iş durdurarak temizlik işçilerine destek oldular.
İşçiler Maltepe Belediyesi’nin kazanılmış haklarını gasp etmesine ve işçi arkadaşlarının işten çıkarılmasına karşı direnerek mücadelelerini büyütüyorlar. Güçlü sloganlar ve çekilen halaylar eşliğinde mücadelede kararlı olduklarını ortaya koyuyorlar.
Farklı İşyerleri Aynı Sorunlar
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.