Buradasınız
Müzisyen Onur Şener’in Katledilmesi Protesto Edildi

Müzisyen Onur Şener, Ankara’da çalıştığı eğlence mekânında istek şarkıyı çalmadığı için 3 kişi tarafından canice öldürüldü. Şener’in katledilmesi 4 Ekimde İzmir ve İstanbul’da protesto edildi. İzmir Alsancak’ta Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS) tarafından düzenlenen basın açıklamasına, sendika üyesi işçiler, çeşitli müzik gruplarının ve kültür evlerinin üyeleri katıldı. “Sermayeye Değil Müzisyene Bütçe”, “Direne Direne Kazanacağız”, “İş Ekmek Özgürlük”, “Onur Şener İsyanımızdır” sloganlarının atıldığı eylemde, TEHİS üyesi Helin Randa bir konuşma yaptı.
Pandemiden bu yana müzisyenlerin yaşadığı sıkıntıları hatırlatan Randa, devlet kurumlarının müzik emekçilerini kendi kaderine terk ettiğini vurguladı. Çoğu müzisyenin güvencesiz iş ortamlarında çalıştığını belirterek “Güvencesiz iş ortamlarında çalışmak biz müzisyenlerin kaderi olamaz. Bizlerin güvencesiz, denetimsiz, hayatımızı tehlikeye atacak işlere değil güvenli ortamlara ihtiyacı var” dedi. Ölümlerle, intiharlarla, yoksullukla, ayrımcılık ve yasaklarla gündeme gelmeyi reddettiklerini belirten Randa, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Müzisyenler, müzikteki başarılarıyla, şarkılarla ve deyişlerle bu çok renkli coğrafyada, medeniyetler beşiği olan memleketimizde birbirini kucaklayan ezgileri üretmek istiyor. Ama daha da önemlisi, müzisyenler, hayatta kalmak ve mesleğini en güzel şekilde icra etmek için mücadele ediyor ve etmeye devam edecek. Ölmek değil güvenceli bir hayat istiyoruz!”
Şener’in katledilmesi İstanbul’da da protesto edildi
İstanbul Bakırköy’de bir araya gelen müzik emekçileri de katledilen meslektaşları için basın açıklaması yaptılar. İstanbul Müzik Sahne Sanatları Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin çağrısıyla yapılan açıklamaya İstanbul Sahne Sanatçıları Derneği ve Müzik Emekçileri Derneği ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını İstanbul Müzik Sahne Sanatları Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Sekreteri Ayhan Ak yaptı. Güvenceli iş istediklerini belirten Ak şunları söyledi: “Dün bir dilekçe verdik işyeri güvenliğimizle alakalı. Bunu bir an önce hayata geçirmelerini ve uygulanmayan caydırıcı yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz ki bundan sonra evine ekmek götürmekten başka bir derdi olmayan bir müzik emekçisi daha canından olmasın.” Ak’ın ardından söz alan müzik emekçileri, kendi deneyimlerini aktararak hiçbir güvencelerinin olmadığını ama tek tek durarak da hiçbir sorunun çözülemeyeceğini vurguladılar. Açıklama sonrası enstrümanlarını yere bırakan müzik emekçileri Şener’in öldürülmesini protesto ettiler.
Tepeden tırnağa çürüme
Katil zanlılarının ikisinin Çalışma Bakanlığı’nda müfettiş, birinin de TAİ’de (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.) elektrik mühendisi olduğu ortaya çıktı. Katil zanlılarının bürokrat olması, üzerinden atlanacak bir konu değildir. Tek adam rejiminin yapısını ortaya koyarken, bu rejimin nasıl bir çürüme ve yozlaşma içine gömüldüğünün de ifadesidir. Tüm devlet kurumları tepeden aşağıya yolsuzluk, rüşvet, uyuşturucu ve her türlü ahlâksızlıkla hemhâl olmuş lümpen kadrolarla doldurulmuştur. Bu kadrolar kendilerini devletin sahibi olarak görüyor, hesap vermek zorunda kalmayacaklarına güvenerek her türlü pisliği, zulmü yapabileceklerini düşünüyorlar. Cinayet işleyecek kadar gözü dönebilen bir iş müfettişinin işyerlerindeki hak gasplarını, iş cinayetlerini tespit etmesi mümkün müdür? İşyerlerinde sorun yaşayan işçiler böyle müfettişlere mi güvenecekler? Onur Şener cinayeti her türlü kötülüğün cesaret bulduğu tek adam rejiminin toplumu nasıl nefessiz bıraktığını bir kez daha ortaya koymuştur. İşçi ve emekçilerin tek güvencesi örgütlü güçleridir. Bu yüzden emek ve özgürlük cephesini genişletmek üzere mücadele etmek, aynı zamanda kötülükler üreten bu rejime karşı da mücadele etmektir!
- İSİG Meclisi: “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!”
- İhmalin Bedeli İşçinin Canı!
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Soma’yı Unutmadık! Tekmecilerden Hesap Sormak İçin Tek Adam Rejimine HAYIR!
- Peru’da Madenci Katliamı: 27 İşçi Can Verdi!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Amasra Maden Katliamı Davasında İlk İki Duruşma Görüldü
- DİSK-AR: AKP Döneminde ve Başkanlık Rejiminde İşçiler Neler Kaybetti?
- Amasra Maden Katliamı Davasının İlk Duruşması Görülüyor
- Diyarbakır’daki Operasyonun Amacı Toplumdaki Değişim Arzusunu Bastırmaktır!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Almanya’dan Göçmen İşçilerden Dayanışma Mesajı: Umudumuz Tek Adam Rejiminin Sona Ermesi
- UMUT’tan Yeni Albüm: Kaldırın Başlarınızı Yukarı
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Seçimlere İlişkin Mutabakat Metnini Açıkladı
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- “İşçilerin Haziranı” Belgeseli İzleyiciyle Buluştu
Son Eklenenler
- Avrupa’nın pek çok ülkesinde yoksullaştırma politikalarına hız veriliyor, hayat pahalılığı artıyor. Grev hakkı başta olmak üzere hak ve özgürlüklere saldırılar artıyor. Ancak Avrupa işçi sınıfı büyüyen sorunlara grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 26 Mayıs’ta, Söğütlüçeşme Marmaray istasyonunda bir basın açıklaması düzenledi. Bir işçinin tren camını temizlerken elektrik akımına kapılarak ağır yaralanması nedeniyle düzenlenen eylemde taşeron...
- 23 Mayısta gece yarısı sularında İstanbul Maltepe D-100 karayolunda makas atarak ilerleyen bir sürücü, bariyer yapmakta olan yol bakım işçilerinin arasına dalarak dört işçinin ölümüne, bir işçinin de yaralanmasına yol açtı. Aynı hafta içinde Kadıköy...
- Kuş sütü eksik bir sofra fotoğrafı. Sofrada çeşit çeşit yemekler, iştah açıcı mezeler… Yemekler gibi tabaklar da çeşit çeşit, renk renk. Sofradaki tek gariplik bazı tabakların uçlarının kırık olması ya da boyayla kırık süsü verilmiş olması. Sofrayı...
- Çıkışsızlık sarmalından kurtulmak isteyen insanlara kapitalist düzenin kurumları, düzen medyası ve burjuva ideologlar bir “çıkış kapısı” gösteriyorlar. Ama bu çıkış kapısının üzerinde şöyle yazıyor: “Sorunların kaynağında kişilerin eksiklikleri ve...
- Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’nın oluşturduğu G7 zirvesi bu yıl 19-21 Mayıs tarihlerinde Japonya’da yapıldı. Zirve, İkinci Dünya Savaşında nükleer bombalarla yerle bir edilen, yüzbinlerce insanın öldüğü ve tarifsiz...
- Güney Amerika ülkesi Arjantin’de artan hayat pahalılığına, işsizliğe, düşük ücretlere ve güvencesizliğe karşı on binlerce işçi bir araya geldi. 18 Mayısta düzenlenen kitlesel gösteride yüzde 109’u aşan enflasyon, IMF’nin dayattığı kemer sıkma...
- 14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Henüz kesin olmayan sonuçlara göre iktidarda bulunan Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu elde etti, cumhurbaşkanının belirlenmesiyse 28 Mayıstaki ikinci tura kaldı. Fakat kesin olan bir şey var: 14 Mayısta hangi...
- İşçi Dayanışması’nda, yaşadığımız dünyayı ve kapitalist sistemi anlatan pek çok yazı yayımlandı bugüne kadar. Kapitalizm denilen ekonomik düzenin dünyamıza, işçi sınıfına ve insanlığın geleceğine ne kadar büyük bedeller ödettiğini her vesileyle...
- Türkiye’den Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinden işçi kardeşleriniz olarak emperyalist yüzsüzlerin Hiroşima’da düzenledikleri zirve vesilesiyle yükselttiğiniz anti-kapitalist mücadeleyi coşkuyla selamlıyoruz. Savaş alevlerini daha da...
- Türkiye’de çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerle, eylemlerle mücadeleye devam ediyorlar. AFP Türkiye Ofisi çalışanlarının grevi kazanımla sonuçlanırken, Yonga Mobilya işçilerinin grevi sürüyor.
- 13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 madenci kardeşimiz katledildi. Yaşadığımız acının, dinmeyen öfkemizin, Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı Soma’nın üzerinden 9 yıl geçti. Ne yazık ki bu 9 yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesinde bulunan Barutçu Tekstil’de çalışan 8 kadın işçi, Öz İplik-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, daha sonra direnişe geçmişlerdi. Patronun her türlü yıldırma çabalarına rağmen, kar kış demeden fabrika...