Buradasınız
Topladığımız Yardımları Vanlı Kardeşlerimize Gönderdik!
Sefaköy’den bir set işçisi

Hep duyarız çevremizdeki kimi insanlardan, “insanlık öldü”, “kimse kimsenin derdinden anlamıyor”, “insanlar çok acımasız, vicdansız”, “herkes kendi çıkarını düşünüyor” gibi sözleri. Özünde insanın kendisi toplumsal bir varlık olduğundan, yardımlaşma duygusunu hep içinde taşır.
23 Ekimde Van’da meydana gelen deprem felaketinde yüzlerce insan hayatını kaybetti, binlercesi evsiz kaldı, yaralandı. Bir taraftan burjuva medya yardımların yetkililer tarafından bölgeye ulaştırıldığını, birçok eksikliğin tamamlandığını duyuruyor, diğer taraftan bölge halkının yardım feryatları dinmek bilmiyordu. Devletin bölgeye yardım etmediğini duyan ve bilen çevre illerin yoksul halkı adeta seferber olmuş, elinden gelen her türlü yardımı yollamaya çalışmıştı.
Biz de UİD-DER’li işçiler olarak bir yardım organizasyonu düzenledik ve akrabalardan, komşulardan, arkadaşlarımızdan, işyerlerimizden tanıyıp tanımadığımız birçok emekçiye kampanyamızı duyurduk ve giysi, battaniye, soba, ayakkabı, kuru gıda, çocuk bezi, hijyenik ped gibi birçok ihtiyaç malzemesi topladık. Yardım kampanyası için kimi mahallelerde stant kurmuştuk. Yaptığımız çalışmayı birçok insan tebrik ediyor, kendilerinin de yardım etmek istediklerini söylüyorlardı. Kimileri gidip evden sobasını, battaniyesini getiriyor; kimisi yaptığımız kampanyayı çevresine duyuruyordu. UİD-DER temsilciliklerine sağdan soldan birçok yardım paketi toplandı ve bunları ayrı ayrı kolilere koyup üzerine içindekileri yazdık. Eşyaları istifleme sırasında battaniyenin arasından bir not çıktı. Küçük bir kız çocuğunun yazdığını düşündüğümüz not aynen şöyleydi: “Sahip olduğum bu battaniyeyi Van’daki depremzedelere hediye ediyorum, Merve.” Böylece çocukların bile felaket durumlarında nasıl da yardımlaşma duyguları içine girdiğine şahit olduk.
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...