Buradasınız
UİD-DER futbol ligi başladı!
diğer yazarlar

UİD-DER’in işçileri bir araya getirdiği ve işçilere sınıf dayanışmasını anlattığı, yaşattığı birçok çalışma gibi futbol maçları da bu amaçla yapılan faaliyetlerden biridir. Kapitalizmin bolluk içinde işçilere dayattığı “paran varsa yaparsın” mantığını film gösterimleri, piknikler, gitar, resim, tiyatro kurslarıyla yıkmaya çalışan ve işçileri ve gençleri bir araya getiren derneğimizin futbol maçları da başladı. Amaç, insanların birbirine yabancılaştığı, yoğun çalışma koşulları içinde paylaşımlarının azaldığı ve birlikteliğin unutturulduğu kapitalist toplumda, bunu bir araya gelerek bir şeyler paylaşarak aşmak, birlikte spor yapmak ve gerçek dostluğu yaşayabileceğimizi göstermektir. UİD-DER’in dayanışma ve dostluk duygusu ile hazırlık maçları olarak başlayan futbol etkinliğimiz, futbol turnuvası ile devam ediyor.
İşyerlerinde 12 saat çalışarak pestil haline getirilen biz işçilerin en önemli “sosyal faaliyeti” evimizde oturup aptal kutusunu, televizyonu izlemek veya burjuvazinin pompaladığı gereksiz konular üzerinden sohbet etmek olmamalı. Kapitalist sistemin bize dayattığı bu kültür, insanların bütün hafta canı çıkarcasına çalışıp ardından hafta sonları hareketsiz yatmalarından ve yalnızlık çekmelerinden ibarettir. Yapmaya çalıştığımız bu tür etkinliklerle kapitalizmin bize dayattığı alışkanlıkları yıkmak, onun yerine insanların bir araya gelip paylaştıkları, dertleştikleri, sohbet ettikleri, futbol faaliyeti ile eğlendikleri ortamlar oluşturarak bilindik rutin hafta sonlarını tersine çevirmektir. Maçlarda yarattığımız sıcak atmosfer bizi haftaya hazırlıyor. Gerek futbolcusuyla, gerek seyircisiyle birlikte yaptığımız faaliyet bizleri bir araya getiriyor. Zamanımızı birlikte sıcak bir dostluk havasında geçiriyoruz. Ayda üç hafta Pazar günleri bir saatlik maç ve öncesindeki bir saatlik sohbetler, bir araya gelmemizin tatlı bahanesi oluyor.
Etrafımızdaki yalnızlaştırılmış milyonlarca insandan biri olmayalım. Dostlukların başlangıcı ancak bir araya gelmekten, tanışmaktan, sohbet etmekten, ortak faaliyet yapmaktan geçer. Daha önce yaptığı tüm etkinliklerde en güzel dostluk ortamlarını oluşturan UİD-DER, aynı ortamı futbol maçları öncesinde de, maç esnasında ve maç sonrasında da oluşturuyor. Burjuvazinin empoze ettiği rekabetçi anlayışın aksine UİD-DER’li biz işçiler ve öğrenciler, dostluk ve dayanışma duygusuyla rekabetten uzak yaptığımız şeyden keyif alıyoruz.
Bugün kapitalist sistem işçileri hiç bir araya gelmeyecekmişçesine parçalara ayırmıştır. En temel haklarımızı talep ederken veya haklarımız için mücadele ederken en rahatsız olduğumuz durum çevremizde bize destek olacak, bizimle davranacak insanlar bulamamamızdır. 12 Eylül sonrasında “babana bile güvenme” sözünü yaygın olarak duyuyoruz ve bu zihniyetteki insanlarla karşılaşıyoruz. Bu durumu değiştirmek istiyoruz. İnsanlar arasında dayanışma bilincinin yaygınlaşmasını istiyoruz. Bu sebeple tıpkı diğer etkinliklerimiz gibi futbol maçlarında da dayanışma bilincini geliştirmek için çalışıyoruz. Gerek maç öncesi sohbetlerimizde, gerek maç içindeki dayanışmamızla bu bilincin gelişimine iki tuğla da biz koymak istiyoruz. Başından beri işçilerin arasında dostluk, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin gelişmesi için çalışan UİD-DER üyeleri olarak yukarıdaki kaygıları taşıyan tüm insanları maçlarımıza, derneğimize davet ediyoruz.
Dayanışmayı büyütelim
Gazap Üzümleri
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...