Buradasınız
UİD-DER’le İlk 1 Mayıs
Sefaköy’den UİD-DER’li bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben Diyarbakır’dan İstanbul’a geçen sene geldim. Buraya gelmeden önce hiçbir şeyin farkında değildim. İstanbul’a geldikten kısa bir süre sonra UİD-DER’li arkadaşlarla iş kazalarına, meslek hastalıklarına ve iş cinayetlerine karşı topladıkları imza standında tanıştım. UİD-DER’li arkadaşlarla hayatın zorluklarının asıl sebeplerinin patronlar sınıfının kâr hırsı olduğu konusunda yaptığımız konuşmalar çok dikkatimi çekmişti. Hayata dair hiçbir şey bilmediğimin farkına varmıştım. Alınmayan önlemler yüzünden işçilerin iş kazalarında hayatını yitirmesi, işçilerin uzun iş saatlerinden dolayı yorgun düşmeleri ve sevdiklerini görememeleri, çocuk işçilerin çalıştırılması, açlık sınırının altında olan asgari ücretle çalışmaya mecbur bırakılmaları canımı çok sıkmıştı. Canımı sıkan tüm bu konulara karşı UİD-DER’in bir şeyler yapması beni de mücadeleye sevk etti ve UİD-DER’in çalışmalarına katılmaya başladım. UİD-DER’le tanışmamdan bu yana her türlü faaliyetine imkânım ve zamanım yettiğince katılmaya başladım.
Ben daha asgari ücretin neye göre hesaplandığını bilmiyordum. Kıdem tazminatının ne olduğunu dahi bilmiyordum. UİD-DER bana bu gibi haklarımızı öğretti. Daha önceden yaşadığımız hayatın kaderimiz olduğunu düşünürdüm. Ölen bir işçi için yazık oldu deyip geçerdim. Derneğimiz sayesinde bize kader diye yutturulan şeyin aslında patronlar tarafından bize dayatılmış olduğunu ve bunu değiştirecek olanın biz işçiler olduğunu anladım. Dayanışmanın ne olduğunu öğrendim. Biz UİD-DER’liler yılın 365 günü çalışıyoruz. Bu sene de 1 Mayıs için işçi sınıfının taleplerini dile getirerek faaliyetlerimizi yürütüp, yağmur çamur demeden sabırla çalıştık. Ben geçen sene 1 Mayıs’a memlekette olduğum için katılamamıştım. Ve katılamamanın üzüntüsünü yaşamıştım. Ama bu yıl ilk defa UİD-DER’le 1 Mayıs’a katıldım. Bir işçi kenti olan Gebze’de katıldığımız 1 Mayıs’ta biz bir aile gibiydik. Gebze’ye giderken otobüslerde sloganlarımızı çalıştık, işçi türkülerimizi söyledik. Onlarca işçi benim gibi ilk defa 1 Mayıs’a katılmıştı. Aramızda yeni arkadaşlarımızı görmek beni çok mutlu etmişti.
Gebze’ye geldiğimizde uzun, disiplinli, coşkulu bir kortej oluşturduk. Taleplerimizi haykırıyorduk, haykırışlarımız Gebze’yi inletiyordu. Ellerimiz yumruk yumruk marşlar söylüyor, sloganlarımızla yürüyorduk. Alana vardığımızda işçi sınıfının sorunlarıyla ilgili konuşmaları dikkatlice dinledik. Kol kola omuz omuza halaylar çektik. Bir kez daha işçiler olarak kardeşleştik. 1 Mayıs programı bitip dönüş yoluna geçtiğimizde dağılmadan kortej halinde yürüdük. Gebzeli emekçiler balkonlarından bizleri desteklediklerini alkışlarıyla gösteriyordu. Üzerimizde 1 Mayıs’ın tatlı yorgunluğuyla evlerimize dönerken verdiğimiz emeğin karşılığını aldığımızı görmenin mutluluğu içinde işçi sınıfının mücadelesinin er ya da geç başarıya ulaşacağını düşünüyordum.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
1 Mayıs Coşkusu Devam Ediyor
UİD-DER’le 1 Mayıs’ta Biz de Vardık
Son Eklenenler
- Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz.
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...