Buradasınız
Söz Bitti Sıra Grevde
Bostancı’dan UİD-DER üyesi bir grup işçi
Mecliste tezkere oylaması yapılıyorken, Telekom işçileri greve çıktı. İlk günden birçok sektörü etkileyen greve, Telekom yönetiminin (Oger Telekom) uzlaşmaz tutumları neden oldu. Haber-İş sendikasının eşit işe eşit ücret ve sendikal örgütlülüğün korunması talebini ilk sıralara yerleştirerek aldığı grev kararı, 16 Ekim Pazartesi gününden itibaren uygulanmaya başladı. İşçilerin temel talepleri; maaşlara %19 oranında zam yapılması, kapsam dışı personel sayısındaki artışın engellenmesi, aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret farklılıklarının giderilmesi idi. Türk Telekom yönetimiyse %4 oranında zam dışında hiçbir talebi kabul etmediği gibi kapsam dışı personel sayısını da arttırmaya uğraşmıştı. Son gün %10 ücret zammında anlaşan taraflar, kapsam dışı personel konusunda anlaşamamışlar ve sendika grev kararını işçilere duyurmuştu.
Bayram öncesinde greve çıkması kesinleşen işçiler, “eşit işe eşit ücret”, “Telekom işçisi köle değildir” gibi sloganlar eşliğinde kararlılıklarını bildirmişlerdi. 16 Ekim Pazartesi günüyse 25 bin 680 işçi grev önlüğünü giyerek, bu kararlılığın laftan ibaret olmadığını gösterdiler.
Grev ilk günden itibaren pek çok alanda etkisini gösterdi. Bankacılık, haberleşme, ulaşım gibi birçok sektörde aksamalar yaşandı. Burjuva basınsa, işçileri ve sendikayı suçlu duruma düşürmek için bir saldırı kampanyası başlattı. Türk Telekom patronu, iletim kablolarının işçiler tarafından kesildiği, bununla yasaların ihlal edildiği, işçilerin ve sendikanın suç işlediği yalanlarıyla boy gösterdi haber kanallarında. Ne var ki grevin önünde engel olarak sadece Türk Telekom işvereni bulunmuyor. Sermaye devleti, mahkemeleri ve burjuva basın, grevi yenilgiye uğratmak için Türk Telekom’a desteklerini esirgemiyorlar. Amaç, saldırı kampanyası sonucunda grevin yasaklanmasını ya da ertelenmesini sağlamaktır. Grevci işçilere saldırılar da gündeme gelebilir. Grevin başarıya ulaşması için işçilerin ve sendikanın kararlılığının yanı sıra sendika konfederasyonlarının da grevi sahiplenmesi, işçi sınıfının grevci işçileri yalnız bırakmaması gerekiyor.
Grevci İşçileri Ziyaret
Grevin başladığı ilk saatlerde, UİD-DER olarak, Küçükbakkalköy Telekom şubesinde greve çıkan işçileri ziyaret ettik. Telekom binası önünde sadece üç grev gözcüsü bulunuyordu. Diğer çalışanlar ise sokağın karşı tarafında dağınık duruyorlardı, çünkü yasaya göre dört kişiden fazla işçi grev yerinde duramıyor. Ne yazık ki grevci işçiler bu yasağa uymuşlardı.
Grevdeki işçilerle sohbet ettik. İşçiler, sendikacıların greve yönelik tutumunu eleştirdiler. Sendika yönetimine bilinçli, muhalif işçilerin getirilmediğini ve yöneticilere, şeflere karşı taleplerini dile getiren muhalif işçilerin sürgün edildiklerini anlattılar. Ayrıca grev hazırlığı yapılmadan, tabanda işçilere yönelik eğitim çalışmaları yapılmadan greve çıkıldığını belirttiler. Ancak her şeye rağmen örgütlü mücadele edeceklerini ve haklarından vazgeçmeyeceklerini söylediler.
Grevdeki işçi arkadaşlarla sohbet esnasında Telekom işlemlerini yaptırmak için birçok insan geldi. Gelen insanlar grevin ne kadar süreceğini, işlemlerini nasıl halledeceklerini sorarlarken, grevdeki işçiler ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu ve neden greve çıktıklarını açıkladılar. Biz de gelen insanlara greve nasıl baktıklarını ve neler düşündüklerini sorduk. Birçok insan kendi mağduriyetlerinin önemli olmadığını, grevdeki işçilerin haklarını kazanmalarının daha önemli olduğunu söylediler ve grevdeki işçilere başarılar dilediler. Bizim de gözlemlediğimiz kadarıyla insanlar, grevdeki işçilere tepkiyle değil tam tersine sempatiyle yaklaşıyorlardı. Hatta yoldan geçenler gelip grevci işçilerle sohbet ediyor, mücadelelerini desteklediklerini belirtiyorlardı.
Çözüm örgütlü mücadelede
Telekom işçilerine yönelik saldırılar, özellikle de “kapsam dışı personel” konusu, sendikalı işçilerin tamamını ilgilendiren önemli bir sorundur. Bu yolla patronlar sınıfı, işçileri bölmekte, sendikasızlaştırmakta, sendikal örgütlülüğe karşı kullanabileceği bir grup yaratmakta ve kilit öneme sahip işleri çoğunlukla bu “kapsam dışı” personele yaptırarak işletmenin olası bir grevden en az etkilenmesini sağlamaya uğraşmaktadır. Telekom işçilerinin greve çıkışlarındaki temel sebeplerden biri de, işte bu “kapsam dışı” personelin sayısının arttırılmasının önüne geçilmesidir.
Hepimizin iyi bildiği gibi, işçi sınıfına dönük neo-liberal saldırılar onyıllardır sürüyor ve işçi sınıfı gereken cevabı bir türlü veremiyor. Bunun sebebi örgütsüzlüktür, safların dağınıklığıdır. İşçi sınıfına yönelik ciddi hak gasplarının yaşandığı bu süreç halen devam ediyor ve bizler karşı durmadıkça da sonu gelmeyecek. Kazanımlarımızı korumanın ve ilerletmenin birinci koşulu örgütlenmemiz ve mücadeleye atılmamızdır. Ya bu gerçeği görecek ve ileri doğru atılacağız ya da burjuvazi her geçen gün bizleri kölelik koşullarına doğru biraz daha iterken durup seyredeceğiz.
Telekom işçisi yalnız değildir, mücadelesi mücadelemizdir!
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!
Kapitalist spazmlar
Kapitalizm Sağlığa Zararlıdır
- UİD-DER’den Direnişteki Polonez İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- Polonez İşçilerine Polis Saldırısı
- Polonez’de Hukuksuzluklar Arttıkça Direniş Büyüyor!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...