Buradasınız
Sefaköy’de “İş Cinayetlerine Hayır” Standı

İş kazaları ve işçi katliamları, patronların zenginliklerine zenginlik katma hırsı yüzünden artarak devam ediyor. Davutpaşa, Ostim, İvedik, Esenyurt, Soma, Mecidiyeköy, Ermenek, Isparta Yalvaç ve daha pek çok yerde işçiler sermayenin kâr hırsına kurban gidiyor. Taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, uzun iş saatleri, ağır çalışma koşullarıyla hayatlarımız kararıyor. Artık patronlar iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak gördükleri ve önlem almadıkları için ölmek istemiyoruz. Sermaye sınıfı kârına kâr ekleyip ekonomik büyümeden bahsederken bizler iş cinayetlerinde kurban olmak, patronlara feda olmak istemiyoruz.
Daha fazla ölüm, daha fazla katliam olmasın diye UİD-DER Sefaköy temsilciliği olarak 2 Kasım Pazar günü iş kazalarına, işçi katliamlarına dikkat çekmek için Sefaköy Taşkasap önünde stant açtık. “Soma’dan Karaman’a Madenci Katliamı Devam Ediyor” başlıklı bildirilerimizi dağıttık. Yüzlerce işçiye ulaştığımız standımıza işçilerin, emekçilerin ilgisi yoğundu. Farklı sektörlerde çalışan işçilerin iş cinayetleri nedeniyle duydukları acı ve öfke büyüktü. Yaptığımız çalışmaların doğru, haklı ve yerinde olduğunu ifade eden işçiler, desteklerini belirttiler. Standımızı fark eden Çarşı taraftar grubundan gençler tezahürat ve sloganlarıyla standımıza destek verdiler. Madenciler için uyarladıkları “Mecliste Otururlar Alırlar 10 Bin Lira/ Maden İşçileri Ölümle Baş Başa” sloganını haykırarak yanımızda olduklarını dile getirdiler. Standımıza öğrencilerin ilgisi de yoğundu. Meslek lisesinde okuyan öğrenciler yarının işçisi olacakları ve yaşanan cinayetlerin kendi başlarına da gelebileceği bilinciyle işçilerin sorunlarına duyarsız olmadıklarını ifade ettiler. Birçok işçi kendi işyerlerindeki sorunlara da değinerek peş peşe yaşanan işçi katliamlarının, iş kazalarının sorumlusunun AKP ve patronlar olduğunu belirtti. Bildirimizden alan bir kadın işçi, savunduğumuz doğruları kendisinin de savunduğunu söyleyip emekten ve işçiden yana görünen birçok sendika ve kurumun görevlerini yerine getirmediğini söyledi. Sendikalar üstlerine düşen görevi yapmış olsalardı bugün iş cinayetlerinin olmayacağını ifade etti. Basın işçisi bir kadın, ağlamaklı gözlerle son iş cinayeti haberleri karşısında vicdani rahatsızlığını belirtti, işçi cinayetlerine duyduğu tepkiyi dillendirdi.
Bildirilerimiz ve bültenlerimizle ulaştığımız her bir işçiyle gerçekleştirdiğimiz sohbetler gösteriyor ki farklı sektörlerde çalışıyor da olsak biz işçilerin sorunları aynı. Yaşadığımız sorunları ancak bizler bir araya gelip ortak bir mücadele verirsek çözebiliriz. Hayatlarımızın daha fazla kararmasını istemiyor ve daha fazla ölümler olmasın diyorsak; acımızı, öfkemizi, tepkimizi örgütlü hale getirip hep birlikte sermaye düzenine yönelterek mücadele etmeliyiz.
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....