Buradasınız
Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
İstanbul/Avcılar’dan bir grup genç

Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor. Gençler atalete ve yalnızlığa itiliyor, adeta çürütülüyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce kişinin gözaltına alınmasıyla şiddetlenen baskı ve saldırı dalgasıyla birlikte bir değişim yaşandı. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin polis barikatını yıkmasıyla beraber, üniversitelerden ve emekçi mahallelerinden gençler, öfkelerini haykırmak için sokaklara döküldüler. Gençler bir araya gelip seslerini duyurduklarında yalnız olmadıklarını, çaresiz olmadıklarını hissettiler. Bu eylemlerde, umutsuzluk yayanların, “genç kuşaktan bir şey olmaz” diyenlerin yanıldığını gösterdiler.
Düne kadar hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünen gençler bugün bir şeyleri değiştirmek için harekete geçmek gerektiğini yaşayarak görüyorlar. Evet, aklımız erdiğinden beri aynı iktidar tarafından yönetiliyoruz fakat diğer yandan da aynı muhalefetin varlığında büyüdük. Bu sebeple, yıllardır burjuva muhalefetin dayattığı gibi aslında çözümün sandıkta olmadığını, değiştirme gücünün birleşerek hareket edenlerde olduğunu gördük. Eylemlerde, gençlerin ne kadar öfkeli olduklarını, artık böyle yaşamak istemediklerini gördük. Yıllardır kutuplaştırıldığımız için birbirimizden o kadar ayrı düşmüşüz ki birliği, dayanışmayı görünce neyin özlemini çektiğimizi de anlamış olduk.
“Yaşananların farkında olanlar, itiraz etmiyorsa ve değiştirmeye çabalamıyorsa eleştirdiklerinden sorumlu olmaz mı?” sorusunu kendimize sormalıyız. Kendi kabuğumuzda yaşamayı ve insanlığın sorunlarına sırtımızı dönmeyi reddetmeliyiz. Umutlu olmak yetmez, umudun öznesi olmalıyız. Yapılan eylemler bir kez daha gösterdi ki işçilerin örgütlü gücü kökten bir değişimin olmazsa olmazıdır. Bu nedenle işçi sınıfının gençliği olduğumuzun bilincinde olarak sınıfımızın saflarında mücadeleye atılmalıyız. Gençliğimizin enerjisini ve dinamizmini bize baskı, yasak ve zorbalıklarla hayatı zindan eden bu sistemi tarihin çöplüğüne atmak için kullanmalı, bunun için ter akıtmalıyız.
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
Son Eklenenler
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...