Buradasınız
Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
Avcılar’dan sağlık işçileri

Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve palyatif bakıma kadar temel sağlık hizmetlerinin tüm yelpazesini içerir. Bu tanımlama ışığında bakarsak, güvenceli sağlık sistemi kavramı yaşamımıza sınıf mücadelesiyle girmiştir. Yani sağlık hakkı burjuvazinin ve devletlerin lütfuyla değil, mücadeleyle aldığımız en temel hakkımızdır.
Bu kapsamda kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), tüm bu basamaklara yönelik düzenleme yapmak, işçi ve emekçilerin alın teriyle oluşturulan havuzun yine biz emekçiler için kullanılmasını sağlamakla görevlidir. Bunun bir ayağı da ilaç ve tedavilerin bu havuzdan karşılanmasıdır. Bu sebeple bakanlıklar zaman zaman ilaç geri ödemelerine dair çeşitli açıklamalar yaparlar. Yeni tedavi yöntemlerinin uygulandığı ve yeni ilaçların bulunduğu zamanlarda, bunların denetlenmesi, tedavi için kullanılması ve geri ödeme listelerine alınması gerekiyor. Bu konuya dair de geçtiğimiz günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan bir açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada herkese birinci sınıf sağlık hizmeti sunan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi ve geri ödeme listesine alınan ilaçları örnek gösterdi. Fakat geri ödeme listesinden çıkardıkları ilaçlara dair hiçbir söz etmedi! Pandemi döneminde dünyada sınıfta kalmayan sağlık sistemlerinin nadir örneğinin Türkiye olduğunu da ekledi. Gelin görün ki gerçek manzara bu değil.
İlaçların geri ödeme listesinden çıkarılması demek; sizden aldığımız bedeli tedaviniz için size geri vermiyoruz demektir. Geri ödeme listesinden çıkarılan ilaçlar arasında, en çok kullanılan kas gevşetici kremler, ağrı kesici ve iltihap giderici spreyler, pandemi döneminde en çok kullanılan ağız ve boğaz spreyleri, bazı vitaminler, bebeklerin diş çıkartırken ağrılarında kullanılan diş jelleri bile var. Üstelik ilaçların fiyatlandırmaları SGK denetiminden çıktığında her geçen gün zam yapılıyor. Zaten alım gücü gün geçtikçe erirken ilaçlara ulaşmak da zorlaşıyor. Üstelik bu uygulama sadece basit ilaç grubu diyeceğimiz ilaçlarla sınırlı değil. Kanser tedavisinde kullanılan ilaç gruplarında hastalar bu ilaçları alabilmek için yüzbinlerce lira ödeyip, sonrasında dava süreci yoluyla iade almaya çalışıyorlar. Sadece bu amaçla kurulmuş hukuk büroları bile var.
Diğer yandan her meydanda, duraklarda SMA hastası bebekler için “valilik izinli” bağış alanları var. Ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti almamıza izin yok, bağış kutularına izin var! İktidar sahiplerinin dillerinden düşürmedikleri tasarruf politikası bizim sağlığımızdan tasarruftur. Reklam yaparcasına çizdikleriyse yalancı bir tozpembe tablodur. Gerçeklik tam karşımızda duruyor. Ameliyat için, tedavi için aylarca bekleyen, beklerken hayatını kaybeden, tarama programları ve koruyucu sağlık uygulamaları yapılmadığı için senelerce sürecek hastalıklara mahkûm edilenler bizleriz.
7-13 Nisan haftası tüm dünyada sağlık haftası olarak biliniyor. Fakat tüm dünyada işçi ve emekçiler için sağlıklı bir yaşam söz konusu değil. Bizler de bu hafta vesilesiyle bir kez daha gerçekleri görüp sağlığımızı patronların, egemenlerin kirli ellerinden almamız gerektiğini hatırlatarak geçirelim istedik. Herkese nitelikli, parasız ve güvenceli sağlık talebimizi yılmadan mücadele ederek kazanabiliriz.
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...