Buradasınız
Sefaköy ve Bakırköy’de Kampanya Standımızı Açtık
Mücadele örgütümüz UİD-DER, “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasını işçi ve emekçilere duyurmaya devam ediyor. İşçi sınıfının en yakıcı sorunlarından olan düşük ücretlere, uzun iş saatlerine ve birçok sorunu beraberinde getiren taşeron sistemine dur demek için yürütülen bu kampanya işçilerin haklı taleplerini dillendiriyor, onların sesi oluyor.
Kampanyamızı duyurmak üzere 17 Ocakta Sefaköy’de bildiri ve bültenlerimizi dağıtıp işçilerle sohbet ettik. Sefaköy metrobüs durağında bir araya gelen UİD-DER’li işçilerin açtığı stant işçiler, emekçiler, öğrenciler tarafından ilgiyle karşılandı. Kampanyamızın içeriğinin haklı ve yerinde olduğunu söyleyen birçok işçi ve emekçi imza vererek kampanyamıza destek oldu. Bildirilerimizi verip sohbet ettiğimiz her işçi dillendirdiğimiz sorunların benzerlerini kendi işyerlerinde yaşadığını söyleyerek yaptığımız çalışmaya hak verdiklerini, destek olduklarını ifade ettiler. Özellikle sohbet ettiğimiz kadın işçilerin tepkisi ve öfkesi büyüktü. İşyerindeki kötü çalışma koşullarını anlatan temizlik işçisi bir kadın, eşinin de asgari ücretle çalıştığını, kazandıkları paranın evlerini geçindirmeye yetmediğini anlatarak hükümete ve patronlara öfkesini dile getirdi. Sohbet ettiğimiz bir göçmen işçi, burada yaşanan sorunların benzerinin kendi ülkesinde olduğunu söyleyerek bu sorunların çözülmesi için kampanyamıza elinden geldiğince destek olmak istediğini ifade etti.
18 Ocakta ise Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda standımızı açıp bildiri ve bültenlerimizi dağıttık. Megafonla yaptığımız konuşmaları duyanlardan, dövizler üzerinde işçilerin taleplerini okuyanlardan “Katılıyorum, sonuna kadar haklısınız, çok anlamlı bir kampanya” diyerek desteklemeleri kampanyanın, işçilerin gerçek sorunlarına değindiğini ve haklılığını bir kez daha göstermiş oldu. Bildirimizden verip sohbet ettiklerimiz arasında atanmayı bekleyen öğretmen adayları, işsizlik tehdidiyle yüz yüze olan öğrenciler, taşerona bağlı çalışan belediye işçileri, aldığı maaşla geçinemeyen emekliler ve çeşitli sektörlerde çalışan işçiler vardı. Her biri kendi sorunlarından bahsederek ortak sorunlarımıza ses olan bu kampanyamızı desteklediklerini ifade ettiler.
Patronlar düşük ücretler, uzayan iş saatleri ve taşeron sistemiyle biz işçileri iliğine kadar sömürerek yaşamımızı kâbusa çeviriyor. Patronlar sınıfı sermayelerine sermaye katarken işçiler kölece çalışma koşullarına mahkûm bırakılıyor. İşçilerin mücadele örgütü olan UİD-DER bu en can alıcı sorunlar karşısında işçileri yürüttüğü bu kampanyaya destek olmaya, birleşmeye ve hakları için mücadele etmeye çağırıyor. Çünkü ancak mücadele edersek karartılan yaşamlarımızı aydınlığa çıkarabiliriz.
Gebze’de Kampanya Standı
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.