Buradasınız
Tersanelerde Durum: Taşeronun Taşeronunun Taşeronu
Tuzla Tersaneler Bölgesi’nden UİD-DER’li işçiler

Ağır çalışma koşulları, güvencesizlik, düşük ücretler taşeron çalışma sisteminin en önemli sonuçlarıdır. Taşeron çalışma biçimi en yaygın hizmet sektöründe uygulanıyor. İkinci sırada ise iş kazalarının da en çok meydana geldiği tersaneler bulunuyor.
Tersanelerde ana firma, ihale yoluyla taşeron firmalara işleri bölerek dağıtıyor. Gemi inşası, kaptan köşkü denilen kamerot, makine dairesi, vinç bölümü, kapaklar, kızak gibi bölümlerin her biri birer taşeron firmaya veriliyor. Bu ana parçaların birini alan taşeron firma, aldığı işi, örneğin gemi inşa bölümünü 8-10 parçaya, yani 8-10 alt taşerona daha bölüyor. Bu taşeron firmaların her biri, aldığı işi başka alt taşeron firmaya bir kez daha dağıtıyor. Ancak işin taşeronlara bölünmesi burada bitmiyor. Bu taşeron firmalar da işi parça başı (götürü) çalışan ustalara yani küçük taşeronlara bir kez daha bölüyor. Kaynak işini bir taşerona, kesme işini bir taşerona, taşlama (cugul) işini bir taşerona dağıtarak onlarca küçük taşeronu aynı işin farklı bölümlerinde çalıştırıyor.
Tuzla’da yüzlerce işçinin çalıştığı bir tersanede, mesai bitiminde akın akın dışarı çıkan işçiler görürüz. Kartını basarak tersaneden çıkan yüzlerce işçiden birine sorsanız herkes o tersanenin işçisidir. Ama gerçekte bu yüzlerce işçi, aynı yerde çalışan birçok firmaya bölünmüş durumdadır.
Üretim sürecinde yüzlerce parçaya bölünmüş olan işçiler sık sık iş kazalarına maruz kalıyor. Örneğin gözüne çapak kaçabilir, bir yerde oksijen kaynağı yapılırken bir yerde boya yapılması patlamalara sebep olabilir, çalıştığı yerde vincin halatının kopması sonucu üzerine malzeme düşebilir. Tamir gemisinde temizliği yapılmayan bir tankerde oksijen kaynağı ya da taşlama işlemi yapılırken patlama meydana gelebilir. Meselâ bir geminin son test aşamasında filika test edilirken, işçiler kum torbası yerine koyuldular. Filikayı tutan halatın boşalması sonucu filika ters dönmüş, kapaklar açılmamıştı. Filikada mahsur kalan işçiler boğularak yaşamlarını yitirmişlerdi.
İşçilerin yaşadığı bu sorunların ayaklarına çok dolanmasını istemeyen tersane patronları, birleşerek GİSBİR Hastanesini kurdular. İş kazasına uğrayan bir işçiyi hemen GİSBİR’e götürüyorlar. Meselâ gözüne kaçan çapağı alıp, derhal işbaşı yaptırıyorlar. Bir de bu iş kazası durumunu kayıt altına almıyorlar. Bu nedenle iş kazası istatistiklere de yansımıyor. Daha ağır iş kazalarında ise, işçi yine önce GİSBİR’e götürülüyor. İşçinin hayatını kaybetmesi durumunda, ailesinin mahkemeye başvurmasını engelleyip anlaşma yoluna gidiyorlar. İşçinin ailesine kan parası adı altında 30 ilâ 50 bin lira civarında para veriyor, mahkemeye gitmesini ve dava açmasını engelliyorlar. Çünkü mahkeme sürecinde tersanede işin durdurulma riski var. Ve bu risk tersane patronunun o işi zamanında yetiştirememesi demektir.
Kendi çıkarlarını işçilerin canı pahasına korumak için örgütlenen patronlar, yüzlerce taşeron firma üzerinden böldükleri işçilerin örgütsüzlüğünü de fırsat olarak kullanıyorlar. Tersanelerde iş kazalarıyla sağlığını ve canını kaybetme riskiyle çalışan binlerce sınıf kardeşimizin, patronların bu pervasızlığına karşı tek çaresi örgütlenmektir. Hangi taşerona bağlı olduğuna bakmadan tüm tersane işçileri, ortak sınıf çıkarları etrafında birleşmelidir. UİD-DER’in “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasına omuz vermeli ve mücadeleyi yükseltmelidirler.
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...