Buradasınız
8 Mart ve Dünyanın Kadın İşçileri
Geçtiğimiz günlerde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü dünya genelinde düzenlenen etkinliklerle kutladık. 8 Mart’ın tarihçesine göz attığımızda, karşımıza, bundan tam 151 yıl önce, 8 Mart 1857’de, insanlık dışı çalışma koşullarına ve eşitsizliğe karşı direnen 40 bin New Yorklu kadın tekstil işçisinin ayaklanması çıkmaktadır. Çıkan çatışmalarda ve fabrikada çıkan yangında 129 kadın işçinin ölmesi ve çok sayıda kadın işçinin yaralanması sonucunda direniş kanla bastırıldı. 1910 yılında Klara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edildi.
Derneğimiz UİD-DER Gebze şubesinde, 8 Mart etkinliklerimiz kapsamında, “Dünyanın Kadın İşçileri” adlı bir belgesel film seyrettik. Film, Belçika, Fransa, Türkiye ve Endonezya’da bulunan Levis tekstil fabrikalarındaki kadın işçilerin sorunlarını yansıtmaktaydı. Levis, Belçika ve Fransa’da bulunan fabrikalarını kapatarak üretimini Endonezya ve Türkiye’ye kaydırmıştır. Bu ülkelerdeki ucuz işgücü ve devletlerin sağladığı imkânlardan da yararlanarak kârını kat be kat artırmıştır. Tabiî ki işsiz kalan işçiler sermayedarların umurlarında değildir. Kapitalistler rekabet edebilmek ve kârlarını arttırabilmek için işgücünün ucuz olduğu, sigortasız sendikasız işçilerin çalıştığı, grevlerin yasaklandığı ya da engellendiği, çocuk işçilerin yoğun bir şekilde çalıştırıldığı, fason üretime olanak tanıyan yerlere üretimlerini taşıyorlar. Bu da işçi sınıfının daha da yoksullaşması, örgütsüzleştirilmesi ve baskı altına alınması anlamına geliyor.
Belgesel filminin sonunda yaptığımız sohbette, patronların saldırılarına karşı neler yapılması gerektiğini üzerine konuşuldu. İşçi arkadaşlarımız suçluyu kapitalist sistem olarak ilan ederken, yapılacak mücadelenin uluslararası ölçekte yürümesi gerektiğini de altını çizerek vurguladılar. Ayrıca 8 Mart’ın dünya emekçi kadınlarının günü olduğu ve bu günün anlam ve önemi üzerinde de duruldu.
Emekçi kadınların çifte sömürülmeleri karşısında mücadele etmek tüm işçilerin görevidir. Özgürlük, kadınıyla erkeğiyle tüm işçilerin uluslararası ölçekte yürüteceği örgütlü mücadele sonunda gelecektir.
“Grevden Sonra”
Fontana Pietro Kalıp’ta Grev Kararı
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.