Buradasınız
İşçiler Hak Gasplarına Karşı Sefaköy ve Esenyurt’ta Buluştular

İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in “İşçi Sınıfına Saldırılar Sürüyor” başlığıyla gerçekleştirdiği seminer etkinlikleri Esenyurt ve Sefaköy’de de pek çok sektörden işçiyi buluşturdu. İşçi sınıfının penceresinden saldırıların teşhir edildiği ve bu saldırılar karşısında alınması gereken tutumun ortaya konulduğu etkinlikler işçilerin canlı tartışmalarına vesile oluyor.
Seminerlere çeşitli sektörlerde çalışan işçiler, meslek liseli ve stajyer öğrenciler, üniversiteli gençler, inşaat işçileri, tekstil işçileri, havalimanı işçileri, metal işçileri, sağlık işçileri, mülteci işçiler katıldı. İşçi sınıfı olarak nasıl bir dönemden geçtiğimizin, savaşlar ve krizlerle birlikte büyüyen sorunlarımızın üzerinde duruldu. Patronların artan saldırıları karşısında ise tek çözümün işçilerin örgütlü mücadelesi olduğu vurgulandı.
Sefaköy’deki seminere katılan işçi, emekçi ve öğrenciler tarafından sermayenin bu saldırılarına yönelik sorular soruldu. Kendi işyerlerinde yaşanan sorunlardan, geçmişteki deneyimlerden örnekler verildi. Söz alan işçiler, birlik olmadan, örgütlü mücadele yürütülmeden bu saldırıların püskürtülemeyeceğini belirttiler.
Esenyurt temsilciliğimizde ise işçilerin öne çıkardığı konu ve sorulardan bazıları şunlar oldu:
“İşçiler yaşanan bunca saldırıya rağmen neden hâlâ AKP’ye oy verebiliyorlar?” sorusu üzerine örgütsüz işçilerin sandık başına sınıf kimlikleriyle değil, farklı aidiyetler, korkularla ve kaygılarla gittikleri ifade edildi. AKP’nin diğer sermaye partilerinden farkının olmadığı, işçilerin o ya da bu sermaye partisinin peşinden gitmemeleri gerektiği anlatıldı. Oy vermek de dâhil olmak üzere tüm olaylara işçi sınıfının çıkarları çerçevesinde yaklaşmak gerektiği vurgulandı.
Asgari ücretin biraz üzerinde ücret alan işyerlerinde asgari ücret zammının nasıl yansıtılacağı da merak edilen konulardan biriydi. Ücretleri sürekli olarak düşüren, baskılayan patronlar sınıfı ve hükümetin saldırıları karşısında birlik içinde hareket etmek gerektiği bir kez daha vurgulandı.
Savaş sürecinin işçilerin çalışma ve yaşam koşullarına etkileri, işçi hareketinin bu denli geri kalmasının nedenleri ve hükümetin saldırıları karşısında işçilerin savunmasız kalmasında sendikaların sorumlulukları tartışıldı. Bu noktada öncü işçilerin üstlenmesi gereken sorumluluklara dikkat çekildi.
Seminerlerimizde son olarak işçilerin kendi sınıf çıkarları temelinde birleşmesi gerektiği, bu yoğun saldırılara ancak bu şekilde karşı koyulabileceği yeniden vurgulandı. Sorunların çözümü için UİD-DER’de mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.
EGO ve BİRKO’da İşten Çıkarma
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...