Buradasınız
Emek Verilince Olmayacak Şey Yok!
UİD-DER’li bir işçi
Merhaba dostlar 13 Nisanda UİD-DER işçi tiyatrosu bir oyun sahneye koydu. Oyun 1886’da Amerika’daki 1 Mayıs genel grevini ve idam edilen işçi önderlerinin mücadelesini anlatıyordu. 1 Mayıs’ın doğuşunu anlatan bu oyun hem tarihimizi biz işçilere anlatmak, hem de unutmamak açısından çok önemli. Çünkü insanlar duyduklarını unutur ama gördüklerini asla unutmaz ve ben inanıyorum ki bu oyunu izleyen herkes bir daha asla unutmayacaktır.
Bu oyunu Avrupa yakasında 350, Asya’da ise yaklaşık 600 kişi izledi. Biz UİD-DER’li işçilerin coşkusu salonda yankılanıyor, yankılandıkça coşuyordu. Etkinliğimize ilk defa katılanlar “çok güzeldi, bu oyunu gerçekten işçiler mi oynadı” diye defalarca sordular. Evet gerçekten işçiler oynadı. Sadece oyuncusu değil, ışıkçısı da, makyözü de, dekorcusu da işçi, bunun için işçi tiyatrosu. Biz işçiler bir araya geldiğimizde yapabileceğimiz ve yaptığımız çok şey var. Bu oyun da bunu gösteriyor. Biz de tiyatro yapabiliriz, bununla da tarihimizi anlatabiliriz.
Patronlar bu tür sosyal etkinlikleri kendilerine ait görürler, çünkü onlar için bizler sanattan anlamayan cahil insancıklarız. Bu oyunu onların da izlemesini isterdim, onların saltanatlarını yaratanların, onların bir böcek gibi gördüğü işçilerin, bizlerin tiyatro oynadığını gördüklerindeki yüz ifadelerini gerçekten merak ediyorum. Çünkü onların burjuva tiyatrolarından çok daha güzeldi, güzelliğini ise emek ve sevgi tamamlıyordu. Oyun büyük emekler verilerek fedakârlıklar yapılarak muazzam derecede bir özveri ile ortaya çıktı. Çünkü bu oyunda oynayan herkes işçi ve birçoğu vardiyalı çalışıyor. Arkadaşların bazıları işten çıkıp bazıları ise akşam vardiyaya gidecekken bu oyunun provalarına katıldılar, yoğun bir emek harcadılar, sonucunda ise insanların dakikalarca ayakta alkışladığı bir oyun sahnelediler. Bir kere daha gördük emek verilince olmayacak şey yok. Sadece sabır ve emek. Sevginin, emeğin ve yürekteki ateşin birleştiğinde neler yapabileceğini dosta düşmana gösterdik. Sevgi güzellik ister, güzellik emek ister, güzellik tende değil yürekte ateş ister. Ben bir UİD-DER’li işçi olarak o gün çok mutlu oldum. İşçi sınıfının bir parçası olduğum için, UİD-DER’li olduğum için gurur duydum.
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
1 Mayıs’a Doğru
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/