Buradasınız
KHK İle Grev Hakkına Darbe!

22 Kasımda 677 ve 678 sayılı iki kanun hükmünde kararname daha çıkarıldı. Bu iki kararnameyle çok sayıda kişi daha kamudan atıldı. Bu iki KHK’dan ikincisi açıkça patronların lehine düzenlendi. 678 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Anayasa Mahkemesi’nin 2014’te iptal ettiği şehir içi toplu ulaşım ve bankacılık sektöründeki grev erteleme adı altındaki grev yasağı fiilen geri getirildi. KHK ile geri getirilen grev yasağının bu iki sektörle sınırlı kalmaması, işlerine geldiğinde her türlü grevi engellemek için kullanılması sürpriz olmayacaktır.
DİSK Yönetim Kurulu, 677-678 sayılı KHK’lerle ilgili olarak bir açıklama yayınladı. Bu kararnamelerle işçi haklarına ve demokrasiye bir kez daha darbe vurulduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
677 ve 678 sayılı KHK’lar ile emeğin haklarına darbe!
Hükümet ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yönetmeye, 15 Temmuz darbecilerinin kapatmak istediği Meclisi işlevsizleştirmeye, Anayasa’ya aykırı düzenlemeleri KHK’lar ile hayata geçirmeye maalesef devam etmektedir.
“Dünyanın pek çok ülkesinde var” denilerek ilan edilen Olağanüstü Hal, diktatörlükler dışında dünyanın hiçbir ülkesinde iktidara Anayasa’yı yok sayma, çiğneme, mahkemeler gibi davranma hakkı vermemektedir. Ülkemizde yaşanan halkın huzur ve güvenliğinin tesisi süreci değil, hukuku ayaklar altına alan bir rejim değişikliği sürecidir.
22 Kasım 2016 Salı günü Resmi Gazete’de yayınlanan “Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameler” ile demokrasiye bir darbe daha vurulmuştur. Barışın ve emeğin yanında olan akademisyenlerin mahkeme kararı olmaksızın kamu görevlerinden ihraç edilmesine devam edilmiştir. Geçtiğimiz hafta mühürlenen ve çocuklarla, göçmenlerle, kadınlarla, yoksullarla ve hukukla ilgili çalışmalar yapan dernekler kapatılmıştır.
DİSK kamuoyunda “darbe fırsatçılığı” olarak algılanan bu uygulamaları antidemokratik ve kabul edilemez bulmakta, darbelere karşı tek çözümün demokrasi olduğunun bir kere daha altını çizmektedir.
Tüm bunların yanı sıra, son KHK’lar ile işçilerin en temel haklarına da el uzatılmıştır.
- Halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden alarak, halkın iradesi gasp edilerek atanan kayyımlara büyük bir işçi kıyımı için yetki verilmiştir. 677 sayılı KHK’da “her türlü mal veya hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin” sözleşmelerin tek taraflı olarak resen feshi için kayyımlara verilen yetki, özellikle on binlerce taşeron işçi için işlerini kaybetme tehlikesi anlamına gelmektedir. Bu yetkinin kullanılması için de hiçbir yargı kararı gerekmemekte, “terör örgütlerine iltisağı veya bunlarla irtibatı olduğunun Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilmesi” yeterli görülmektedir. Yoksulluğun ve işsizliğin en üst düzeyde olduğu bir bölgede, örgütlenerek, sendikalı olarak, taşeron düzeninin sınırlarını zorlayarak toplu sözleşmeler imzalamış ve haklar kazanmış olan işçileri işten atarak, yerlerine örgütsüz, sendikasız, güvencesiz, daha düşük ücretle çalışmayı kabul edecek yandaşlar yerleştirmeyi hedefleme tehlikesi olan bu düzenleme kabul edilemez.
- Kayyım atanan belediyelerle iş yapan yüklenicilerin hak ve alacaklarına el konulmasına dair düzenlemeyi de içeren 677 sayılı KHK, işçilerin hak ve alacaklarını da tehlikeye sokmaktadır.
- Büyük bir işçi kıyımı hazırlığına işaret eden 677 sayılı KHK’nın yanı sıra 678 sayılı KHK ile “aksayan belediye hizmetlerinin sürdürülmesinin de başka belediyelere verilmesi” öngörülmektedir. Bunun için “Meclis kararına gerek olmaksızın İçişleri Bakanının izni” yeterli görülmüş, tüm darbe süreçlerine benzer biçimde TBMM’den sonra Belediye Meclisleri de işlevsizleştirilmiştir.
- . Yasal mevzuat sınırlamaları ve Bakanlar Kurulu kararları ile ülkemizde neredeyse kullanılamaz hale gelmiş olan “grev hakkı”nın daha da kısıtlanmasına dair bir düzenleme de 678 sayılı KHK’da yer almıştır. İki yıl önce Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği şehir içi toplu ulaşım ve bankacılık sektöründeki grev yasakları, “grev erteleme” adı altında geri getirilmiş, böylece Anayasa Mahkemesi’nin kararının etrafından dolaşılmıştır. KHK’ların Anayasa’ya uygun olup olmadığını denetleme yetkisi olmadığı yönünde karar vererek, Anayasa’nın ihlaline olanak veren Anayasa Mahkemesi, böylece kendi kararının çiğnenmesinin de önünü açmış oldu.
Anayasayı askıya alan, grev hakkını gasp eden, sendikalaşma ve her türden örgütlenme hakkını engelleyen, seçilmişleri tutuklayarak yerlerine atanmışları getiren, medyada tek sesliliğin hâkim kılan ve gazetecileri hapse atan, üniversitelerde özgür düşünceyi yok eden tüm darbelere karşı olan ve daima demokrasiyi savunan DİSK olarak bir kere daha altını çizmek isteriz ki, her türlü darbeye direnmek boynumuzun borcudur.
DİSK tüm üyelerinin ve mağdur edilmek istenen diğer emekçilerin yanında olacak, bedeli ne olursa olsun haklarını savunacaktır.
Çareyi Yanlış Yerde Aramayalım!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.