Buradasınız
Tersane İşçilerinden Grev Kararı
17 Mayıs günü, Limter-İş, İçmeler Düğün Salonunda “Tersanelerde Taleplerimizin Çözümünü Tartışıyoruz” konulu bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantı, 27-28 Şubatta yapılan grevin ardından tersane patronlarının (GİSBİR) verdikleri sözleri yerine getirmemesi, tersanelerdeki çalışma koşullarında hiçbir düzelmenin olmaması, ölümlerin devam etmesi nedeniyle düzenlendi. Limter-İş sendikası tarafından toplantının amacı tersane işçilerinin yaşadıkları sorunlara çözüm arayışı olarak açıklandı. UİD-DER’li işçilerin de gözlemci olarak katıldıkları toplantıda yaklaşık 80 işçi vardı. Tersane işçilerinin talepleri şunlardı:
- İş cinayetlerinin sorumluları yargılansın
- Tuzla tersanelerinin denetimini Limter-İş, TMMOB, TTB, Baro, Çalışma Bakanlığı ve GİSBİR’den oluşan bağımsız bir komisyon yapsın
- Ağır ve Tehlikeli İşkolu Yönetmeliği uygulansın
- Taşeronluk sistemi kaldırılsın
- 7,5 saatlik işgünü uygulansın
- Sigortalar ana firma tarafından ve işçilerin gerçek ücreti üzerinden yatırılsın
- Gurbetçi işçilere sağlıklı barınma evleri sağlansın,
- Limter-İş’e tersanelerde temsilcilik açma hakkı tanınsın
Toplantı Limter-İş Genel Başkanının konuşmasıyla başladı. Başkan konuşmasında, “27-28 Şubatta yaptığımız eylemde sesimizi duyurduk ama bu yeterli değil. 27-28 Şubatta taleplerimizi makul gördüklerini ifade eden patronlar, uygulama konusunda pek niyetli değiller. Sorunlarımız devam ediyor ve bugün buraya çözüm için geldik” dedi. Limter-İş Genel Sekreteri ise eylem günü olarak 15-16 Haziranı önerdi. Açıklamasında 15-16 Haziranın işçi sınıfı açısından önemli bir gün olduğunu, o günlerde gerçekleştirilecek bir eylemle 15-16 Haziran’ı selamlamanın güzel olacağını söyleyerek sözü işçilere verdi.
Söz alan işçilerin çoğu grev gününün tarihinden çok, onun altyapısının oluşturulması için neler yapılması gerektiğine vurgu yaptılar. Söz alan arkadaşlardan biri “Bugün tersanelerde insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyoruz. Eğer biz insan olduğumuzu hissedip mücadele etmezsek köle olmaya devam edeceğiz” diyerek mücadelenin zorunluluğunu dile getirdi. Diğer bir arkadaş ise “Her gün tersanelere girerken bedenimizi veriyoruz ama en temel haklarımızı alamıyoruz. Biz olmasak metale şekli kim verecek, kim çekiç sallayacak metale, biz olmasak hiçbir şey olmayacak, buna inanın. İşte biz bir gün o çekici kapitalizme vurmalıyız ki, işte o zaman bu sorunlar bitecek” diyerek çok doğru bir noktaya vurgu yaptı. Bir başka işçi ise “Bedenlerimizi tersanelerde vermek yerine mücadele için vermek daha anlamlı olur” diyerek mücadele azmini ortaya koydu. Başka bir işçi arkadaş ise “Tüm bu sürece iyi bakmalıyız, bu süreç sınıf savaşıdır ve biz de sınıf olarak tutum almalıyız. Elbette bu mücadelede bedel de ödeyeceğiz, ama mücadele etmezsek hiçbir şey değişmeyecek” dedi.
Konuşmalarda, 27-28 Şubatta yapılan grevle birlikte bazı tersanelerde 7,5 saat çalışma saati uygulanmaya başlandığı, bunun genele yayılması içinse mücadeleye devam etmek gerektiği vurgulandı. Bu mücadeleye sadece kendimiz değil, tüm çevremizi de katmalıyız, dedi bir işçi.
Toplantı sonunda 15-16 Haziranda grev yapılıp yapılmaması için bir oylama gerçekleştirildi ve grev oylaması büyük bir çoğunluk tarafından kabul edildi. Sonuç olarak 16 Haziranda bir günlük grev ilanı kabul edildi. Grev başlangıç olarak 1 gün olarak ilan edilse de süresini süreç belirleyecek denilerek toplantı sona erdi.
Tersanelerde yaşananlar tüm işçi sınıfın sorunudur ve ancak birlikte hareket edersek bu sorunların üstesinden gelebiliriz. İşçi kardeşlerimizin örgütlenmesi ve mücadeleye katılması için yılmadan çalışmak zorundayız. O zaman patronlar sınıfını dize getirebileceğimizden hiç kuşkumuz olmasın.
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- İşçi Sınıfının Unutulmaz Önderi Kemal Türkler Mezarı Başında Anıldı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- İşçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- İzmir’den Elazığ’a Belediyelerden, Madenlere İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK ve KESK’ten TÜİK Protestosu
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Sağlık, Belediye, Liman işçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Emekliler Meydanlardan Seslendi: “Açlığa ve Sefalete Hayır!”
- Sendika Düşmanlığına, Çayda Düşük Fiyat Dayatmasına ve Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...