Buradasınız
Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler, amaçlarının mevcut sağlık sisteminin böyle devam etmeyeceğini dile getirmek ve kamucu-toplumcu bir sağlık sistemi talep etmek olduğunu belirttiler.
Kadıköy İskele Meydanında yapılan eylemde söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Alpay Azap, sağlık sisteminde sorunları çözmenin mümkün olduğunu belirtti. Bunun için sağlık çalışanlarına, hekimlere kulak verilmesi ve hastalığı değil, sağlığı merkeze alan, sağlıkçıları merkeze alan bir sistemin kurulması gerektiğini dile getirdi.
Yürüyüşün ikinci gününde hekimlerin durağı Gebze Kent Meydanı oldu. Sağlık çalışanlarını burada Gebze Sendikalar Birliği, Kocaeli Tabip Odası, Kocaeli Aile Hekimleri Derneği, UİD-DER’li işçiler ve grevdeki Kaynak Tekniği işçileri alkış ve sloganlarla karşıladı.
Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Kenan Cibaroğulları “Beyaz Yürüyüş”ün Gebze durağında yaptığı konuşmada “Hekimler, sağlık çalışanları, artan iş yükü, iş baskısı, 5 dakikada hasta muayenesi, maddi zorluklar ve siyasette sistemin hatalarının hekime yüklenmesi nedeniyle hekime karşı, sağlık çalışanlarına karşı yapılan rahatsız edici davranışlar nedeniyle çok yılgın, bitkin, isteksiz. Peki, bu bütünün diğer parçası siz sevgili Gebzeliler, sevgili yurttaşlar, siz mutlu musunuz? Hastanelerden bir şekilde randevu bulsanız bile modern ve daha büyük olduğu gözüken binalarda sağlık hizmeti aldığınızda sağlığınıza kavuşabileceğinizi ve bunun bir şekilde daha iyi bir sonuca geldiğini düşünüyor musunuz? Peki ya sonra, ameliyat günü alabiliyor musunuz? Mutlu musunuz özetle? Sağlık sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da iyilik hâlidir. O yüzden mutluluk da aslında sağlığımızın bir parçası. Ne yazık ki, çoğumuz için bu sorunun cevabı hayır olacak. Biz de yılgınlığımızı bir kenara atmak zorundayız. Bu daha başlangıç diyoruz. Sağlık sistemi çöktü. Yeni bir sağlık sistemi, başka bir hekimlik ortamı mümkün diyoruz.”
Sağlık sisteminin çökerken hekimleri, sağlık emekçilerini ve halkı yıkıntılarının arasına katarak çöktüğünü ifade eden Mardin Tabip Odası Başkanı Volkan Binbaş da ortak mücadele vurgusu yaptı: Taleplerimiz arasında başka bir sağlık sisteminin yanında başka bir Türkiye’nin de mümkün olduğunu söylemek istiyoruz. Bunu haykırmak istiyoruz Gebze’den. Bu başka Türkiye’de kurulacak sağlık sisteminin içerisinde herkesin eşit, parasız, kendi anadilinde sağlık hizmeti alabileceği bir sistemin mümkün olduğuna inanıyoruz. Barış ve kardeşliğe inanıyoruz. Barışı ve demokrasiyi bu halkın emekçilerinin hak ettiğini düşünüyoruz. Bir an önce sorunlarımızın çözülebilmesi için bir araya gelip ortak mücadelenin yollarını aramak zorundayız.”
TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Pınar Saip ise şöyle konuştu: “Ülkemizde maalesef Sağlık Bakanlığı, hastaların çok fazla olmasıyla övünüyor. Yılda 1 kişi 11 kez hastaneye başvuruyor. Bu övünülecek bir şey değil. Mühim olan halkımızın hastalanmaması, bunun için de işyeri güvenliği önlemlerinin alınması, halk sağlığı önlemlerinin alınması, parasız eğitim ve sağlık hizmetinin alınması, ulaşılabilir olması, bunlara ek olarak nitelikli yetişmiş hekimlerin olması, sağlık çalışanlarının olması, yeterince beslenmemiz gerekli. Ancak böyle sağlıklı olabiliriz. Koruyucu hekimlik böyle olabilir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin özellikle güçlendirilmesine büyük bir ihtiyaç var. Biz başka bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Bunların hepsi olabilir. Yeter ki bütçeden buna daha fazla pay ayrılsın. Tüm basamaklara gerekli destek verilsin. Bizler hastalarımıza yeterince zaman ayırabilelim, onların dertlerini dinleyelim. Bir set zinciri kurulsun ve onları sağlıklı bir şekilde sürece katabilelim. Bu daha başlangıç diyoruz. Daha iyi bir Türkiye’yi kurmak için de hep birlikte mücadelemize devam edeceğiz.”
Açıklamaların ardından hekimler, “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir”, “Ankara Ankara Duy Sesimizi, Bu Gelen Hekimin Ayak Sesleri”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Parasız Sağlık Parasız Eğitim” sloganları eşliğinde yürüyüşün üçüncü durağı olan Kocaeli’ne uğurlandı.
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...