Buradasınız
UİD-DER Çocuk Tiyatrosu Grubu 23 Nisanda Piknikteydi
UİD-DER’in çocuk tiyatro grubu olarak 23 Nisanda Gülhane parkına pikniğe gittik. Pikniğe giderken arabada mutlu ve neşe dolu güzel bir görüntü vardı. Piknik alanına gittiğimizde öncelikle kendimize yer aradık. O gün işe gitmeyen ağabeylerimiz ve ablalarımız vardı yanımızda. Hep beraber yer bulup oturduk, öncelikle kahvaltı hazırladık, kahvaltı yaptık. Herkesin gözünde bir parıltı vardı ve herkes çok mutluydu. Büyüklerimizle birlikte voleybol oynadık. Bize tanımadığımız bir abla şeker dağıttı. 23 Nisan olduğu için oradaki bütün çocuklara dağıttılar. Şekerlerimizi yerken şarkılar, türküler söyledik; sonra öğlen yemeği yedik, çay içtik. Bir ağabeyimiz bize “biz burada kolektif bir şeyler yapıyoruz, birbirimize yardımcı olalım, bu gerçekten önemli ve güzel bir şey” diyerek sözünü bittirdi. Herkes ağabeyimizi destekledi.
Futbol maçı için gruplar oluşturuldu ve maç yaptık. Maça başlarken “dostluk kazansın” dedik. Biz hep birlikte güzel uyumlu bir şekilde eğlendik; fakat bu güzelliği yaşayamayan bir sürü çocuk var. Bu sistem insanlara güzel bir yaşam sunmuyor, insanlar kendilerine yabancılaştırılıyor. İnsanlarda beraberlik duygusu bırakmıyor. Fakat yine de yaşamlarımızı güzelleştirmek bizlere bağlı. Beraberce mutlu bir şekilde parktan çöplerimizi toplayarak geri döndük. Piknik çok güzeldi.
Esenler’den 12 yaşında bir kız öğrenci
-----------------------------------------------------------
Biz UİD-DER çocuk tiyatro grubu olarak büyüklerle birlikte Gülhane’ye pikniğe gittik. Bu benim UİD-DER’le ilk gittiğim piknik değil, fakat çocuklarla ilk oldu ve çok güzel geçti. Bize kafa yoran büyüklerimiz sayesinde böylesine güzel bir piknik oldu. Büyüklerimiz bizimle oyunlar oynadılar, büyüklerle oyunlar oynamak çok zevkliymiş. Hep birlikte yemek yedik. Biz çocuklar olarak hayatımızda böylesine farklı bir 23 Nisan yaşamamıştık. Biz çok güzel oynuyorduk, bir tane ablayla abi çocuklara şeker dağıtıyorlardı. İlk olarak yalamalı şekeri bize dağıttılar. Çünkü en disiplinli, coşkulu bir biz vardık; şekerlerimizi yerken şarkılar, türküler, şiirler söyledik. Gülhane Parkı’nda oyunlar oynadık; mendil kapmaca, ip atlama, voleybol ve en sonunda da futbol oynadık. Oynarken dostluk kazansın dedik ve dostluk kazandı. Ben bizlere bu imkânı sağlayan UİD-DER’e çok teşekkür ederim.
12 yaşında bir kız çocuğu
-----------------------------------------------------------
Bir grup arkadaşla Gülhane Parkına gittik, yanımızda büyüklerimiz vardı. İlk önce arabaya bindik, arabanın içinde şarkılar, türküler, söyledik, çok zevkliydi. Gülhane’ye vardığımızda ilk önce kahvaltı yaptık, sonra biraz oyun oynadık, oyun çok zevkli gelmişti bana. Sonra büyüklerimizden bir abla topladı bizi bir araya; bağlama, gitar çaldık; şarkılar, türküler, söyledik, çok hoşuma gitti. Sonra bir ablayla abi bize şeker dağıttı. Kimimiz bazı şeylerden ders çıkardı. Oyunlar oynadık; oyun oynarken bazı arkadaşlar itiraz ettiler; fakat büyüklerimiz bizlere “Biz bu oyunları zevkimize oynuyoruz. Yenmek ya da yenilmek değil amacımız zevk almak” dedi. Bana göre en önemlisi, birlikte insanların güzellikleri paylaşması gerektiğini öğrendik, sonra arabaya binmek için geze geze yürüdük.
Ben çok mutlu oldum. Piknikten öte biz orda bir şeyler paylaştık, birlikte bir şeyler yaptık ve biz orda pislettiğimiz yerleri disiplinli bir şekilde toparladık. Arkadaşlarımın orda olması beni çok mutlu etti; çünkü bu güzelliği onlar da yaşadı. Ve orada kazandığımız bir şey oldu. O da insanların birbirine güvenmesi, yardımlaşması, paylaşması gerektiğini öğrendik. Ben böyle bir piknikten çok zevk aldım, bir daha olmasını isterim. Ve bizi yalnız bırakmayan büyüklerimize çok teşekkür ediyorum. Onlar bizim için oraya geldiler. UİD-DER ailesine teşekkür ediyorum, böylesine imkânları biz çocuklara sağladığı için.
Esenler’den 12 yaşında bir erkek öğrenci
-----------------------------------------------------------
23 Nisan günü UİD-DER çocuk tiyatrosu ve birkaç tane büyükle bir pikniğe gittik. Arabada sıcacık bir görüntü vardı. Gülhane Parkı’na doğru yürümeye başladık, kendimize bir alan bulduk ve oturduk. Beraberce kahvaltı yaptık, sonra oyunlar oynayıp birlikte bir şeyleri paylaştık, birlikte hareket ettik ve bunu gören bir abla bize şeker dağıttı. Hep birlikte şekerlerimizi yedik. Sıra öğlen yemeğine geldi, yemeğimizi yedikten sonra UİD-DER‘li bir ağabeyimiz, “Bizler burada kolektif bir biçimde hareket edeceğiz, birbirimize yardımcı olacağız, birbirimizden ayrı işlerle ilgilenmeyeceğiz. Ne yapıyorsak hep beraber yapacağız” dedi. Çok doğruydu. Çünkü o zaman yaptıklarımız bir anlam kazanıyor. En son kardeşlik, dostluk maçı yaptık, maça başlarken “dostluk kazansın” dedik ve dostluk kazandı. Sonra arabaya bindik evlerimize gittik. Fakat ben, paylaşmanın ve birlikte bir şeyler yapmanın, kolektif bir şekilde hareket etmenin ne kadar güzel ve eğlenceli olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
Esenler’den 14 yaşında bir kız öğrenci
Tersane İşçilerinden Grev Kararı
1 Mayıs Karanfilleri
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...