Buradasınız
OHAL’i Grevlerden Korktukları İçin Uzatıyorlar
Gebze’den bir kadın metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL, bir yılı aştı ve bir kez daha uzatıldı. İktidar partisi, birçok bakan çıkıp “OHAL’i henüz kaldıramayız tehlike devam ediyor” diyerek, korku tüneli yaratmaya devam ediyorlar. Peki, hükümet ve patronlar için gerçek tehlike nedir, ne anlama gelmektedir?
2015’te metal sektöründe yaşanan grevler ve Türkiye’yi sarsan metal fırtına patronları fena halde korkutmuştu. İşçi mücadelelerine karşı hükümetin ve medyanın karalama politikaları devreye girdi; işçilerin meşru eylemleri çarpıtıldı. Greve ya da direnişe çıkan birçok tanıdığımdan dinlemiştim polisin ve medyanın işçi eylemlerini nasıl karaladıklarını… Bir yakınım şöyle anlatmıştı: “Biz bu olayları hep televizyondan izlerdik. Televizyon hep polisin işçilere olan müdahale anını gösteriyor ve işçilerin taleplerini dile getirmiyordu. Arkasından da ‘sevgili seyirciler polis bir grup göstericiye müdahale etti’ diye duyururdu. Ama kimdi bu göstericiler, ne istiyorlardı? Ne yalan söyleyeyim ben de ‘televizyon veriyorsa doğrudur’ deyip, demek ki suçlular derdim. Fakat benim de başıma gelip ben de polisten dayak yiyen bir grup göstericiden biri olunca anladım gerçeği. Bizim gibi çocuklarını doyurmak ve daha iyi ücret almak için greve çıkan işçilere ‘terörist’ diyorlardı. Ama şimdi işin gerçeğini biliyorum, bize ne derlerse desinler biz namuslu şerefli işçileriz. Zalime mazlumun hakkını bırakacak değiliz.”
Biz işçiler ne zaman haksızlığa karşı birleşmeye başlasak, hemen çeşitli yaftalarla karalanıyor, haklı davamızdan döndürülmeye çalışılıyoruz. Yaşananlardan ders çıkaran kimi işçiler, artık tepkilerini yüksek sesle dile getiriyorlar. Çalıştığım fabrikada çay molası dönüşü haberlere göz gezdiren arkadaşlarımızdan biri, içeri bağıra bağıra geldi. Biz de merakla sorduk; “hayırdır kardeş, ne bağırıyorsun ne var” dedik. “Yahu böyle şey olur mu? Vallahi artık işin suyunu çıkardılar ama ha! OHAL’i bizim grevlerimizi yasaklamak için uzatıyormuş hükümet. Biz de sanıyoruz ki ülkenin geleceği için. Allah korkusu vardır dedim, haberi iki kere okudum ama inanmadım, bir de videosunu izledim. Ağzım açık izledim, şaştım kaldım. Meğer OHAL’i işçilerin grevlerinden korktukları için uzatırlarmış” dedi öfkeyle.
Evet, arkadaşımız haklıydı, bizim grevimizden korktukları için OHAL’i uzatıyorlar. Aramızda başlayan tartışma hararetli bir şekilde bir sonraki molaya kadar zaman zaman devam etti. Telefonlarda o videolar ve haber sayfaları karıştırılmaya başlandı. Bilen bilmeyene okuttu. Şok halinde tepkiler büyüdü.
Hükümetin söylediği gibi “milli güvenliği bozan” bir durum yok, işçilerin ekmek davasında kullandığı meşru bir hakkı var, grev! Bu meşru hakkı biz işçiler ancak örgütlü olursak uygulayabiliriz, yasalarda yazması bir şeyi değiştirmiyor. Nitekim “metal fırtına” sürecinde on binlerce işçi, yasal olmadığı halde üretimi durdurdu ve fiilen greve çıktı. Çünkü bu işçinin hakkıdır ve bu durumda işçinin eylemi meşrudur. İşte grev yasaklarına da böyle bakmalıyız. Yasaklasalar bile hakkımız meşru olmaktan çıkmaz, bu hakkımızı istediğimiz şekilde kullanırız. Gerekirse üretimi yavaşlatıp sıfırlarız, yeter ki örgütlü ve bilinçli olalım!
Dilenmez Dilenciler Olmayalım
Grev Hakkımı İsterim!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...