Buradasınız
Zengin ile Yoksul Arasındaki Uçurum Genişliyor
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, dünyadaki gelir eşitsizliğinin zengin ile yoksul arasında nasıl da devasa bir uçurum yarattığını gözler önüne serdiği raporunu geçtiğimiz günlerde yayımladı. Rapor, zenginler ve yoksullar arasındaki servet dağılımının yıllar geçtikçe daha fazla zenginler lehine değiştiğini ortaya koyuyor. Dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin sadece 2017’de yaratılan küresel zenginliğin yüzde 82’sine sahip olduğunu ortaya koyan rapor, 23-26 Ocak tarihleri arasında Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na sunuldu.
Her yıl yayımlanan Oxfam raporu, zenginler ve yoksullar arasındaki gelir uçurumunun nasıl katlanarak arttığını gözler önüne seriyor:
- En varlıklı yüzde 1’lik kesim, geçen yıl yaratılan küresel zenginliğin yüzde 82’sine sahip oldu.
- Nüfusun en yoksul yüzde 50’sini oluşturan 3,7 milyar kişi payını arttıramadı
- 42 kişinin serveti dünyanın yarısının servetine eşit.
- 2010 yılından bu yana milyarderlerin serveti yıllık ortalama yüzde 13 artarken işçilerin ücretleri sadece yüzde 2 oranında arttı. Milyarderlerin serveti işçilerin ücretlerinden 6 kat daha fazla arttı.
- Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıktı. Milyarderlerin sayısı rekor bir seviye olan 2043’e ulaştı.
- Dünya genelinde kadınlar erkeklerden daha az para kazanıyor ve en düşük ücretli ve en az güvenlikli işlerde çalıştırılıyor.
- 10 milyarderden 9’u erkek.
- Vietnamlı kadın tekstil işçileri evlerinden uzakta çalışmak zorunda kaldıklarında aylarca çocuklarını göremeyebiliyor. Amerikan kümes hayvanı endüstrisinde çalışan kadın işçiler, tuvalet izni verilmediği için bez bağlamak zorunda bırakılıyor.
- Bangladeşli bir tekstil işçisinin tüm hayatı boyunca kazandığı parayı, dünyanın en büyük 5 moda şirketinden birindeki bir CEO, sadece 4 günde kazanabiliyor.
- ABD’de bir CEO’nun bir günlük kazancı, bir Amerikalı işçinin bir yılda kazandığına eşit.
- Vietnam’da 2,5 milyon tekstil işçisinin ücretlerini geçinilebilir düzeye yükseltmek için yıllık 2,2 milyar dolar gerekiyor. Bu miktar, 2016’da tekstil sektöründeki en büyük 5 firmanın ortaklarına ödediği paranın sadece üçte birine karşılık geliyor.
Oxfam direktörü Winnie Byanyima, raporda yer alan verilerle ilgili olarak “milyarder sayısındaki patlama, gelişen bir ekonominin değil başarısız bir ekonomik sistemin belirtisidir. Kıyafetlerimizi üreten, telefonlarımızı birleştiren, yiyeceklerimizi yetiştiren insanlar, ucuz mal tedarikini sağlamak, şirketlerin ve milyarder yatırımcıların kârlarını arttırmak için istismar ediliyorlar” dedi.
Böylece Oxfam direktörü, kapitalist sistemin nasıl büyük ve aşılmaz çelişkiler yarattığına da dikkat çekmiş oluyor. Rapor, işçi sınıfının nasıl acımasızca sömürüldüğünü, veriler ışığında göstermiş oluyor. Kapitalizmin yarattığı çelişkileri yumuşatmak amacıyla Oxfam, gelir dağılımının daha adil dağıtılması yönünde bazı önerilerde bulunuyor: İşçilere geçinebilecekleri ücret ödenmesi, kadın işçilerin erkek işçilerle aynı haklara sahip olmasının sağlanması, vergi kaçakçılığının engellenmesi, zenginlerden daha yüksek vergi alınması, sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerine yapılan harcamaların arttırılması gibi...
Ancak işçi sınıfının emek gücünün sömürüsü üzerinde yükselen kapitalizmin fıtratında eşitlik, adalet yoktur. Kapitalizmde bütün insanlar için refah yoktur, sadece patronlar sınıfı için refah vardır. İşçi sınıfını sömüren kapitalistler, vergi vermemek için çeşitli yöntemler kullanıyor ve paralarını vergi cennetlerine transfer ediyorlar. Devlet emekçilerden topladığı vergilere rağmen kamu hizmetlerini paralı ve pahalı hale getirir. Sermaye sınıfı, işçilerin mücadeleyle kazandığı hakları geri alır. Krize giren sistem yol açtığı emperyalist savaşlarda; yüz binlerce emekçinin öldürülmesine, kentlerin yakılıp yıkılmasına neden olur. Milyonlar mülteci haline gelir, acı çeker, sefalete sürüklenir. Kapitalizm işçi sınıfının yaşam koşullarını asla kalıcı şekilde iyileştirecek tedbirler almaz, küresel servetten daha adil bir pay almasını sağlayamaz. İşçileri de dünyayı da kâr uğruna tereddütsüz felakete sürükleyen bu sistemin kendisidir.
İşçi ve emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek, küresel zenginlikten herkesin eşit yararlanmasını sağlamak, felakete sürüklenen dünyayı savaşlardan kurtarmak işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesiyle gerçekleşebilir ancak. Kapitalizm yıkılmadan, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum kurulmadan insanlık kurtulamaz! Böyle bir toplumun yolunu ise, tüm zenginliği üreten ama sömürülen ve kapitalist sistemden bir çıkarı olmayan işçi sınıfının mücadelesi açabilir.
Güneşi Beklerken!
Tütüne ve Mücadeleye Verilen Bir Hayat
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...