Buradasınız
Krizin Faturası Yine Çalışanlara! Saldırının Gerekçesi Yine Pandemi

THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, 28 Ağustosta Vahdettin Köşk’ünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönlendirmesiyle bir araya geldi ve yaklaşık 30 bin THY çalışanını ilgilendiren bir protokol imzaladı. Böylelikle aylardır süren danışıklı dövüş “çözüme” kavuşturuldu.
Bu çözüme göre; Eylül 2019-Eylül 2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere imzalanmış 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi, “pandemi koşullarına uyarlama” gerekçesiyle değiştirildi. İmzalanan protokolle 1 Eylül 2020’den itibaren geçerli olmak üzere pilotların ücretleri %50; kabin çalışanlarının ücretleri %35; THY yer çalışanlarının ücretleri ise %30 düşürüldü, yani gasp edildi.
Havacılık sektöründe son 25 yılda tüm dünyada çok hızlı bir büyüme yaşanmış, özellikle de uçucu personelde yetişmiş nitelikli işgücü açığı ortaya çıkmıştı. Bu durum ücretlerin diğer sektörlere göre daha yüksek seyretmesine yol açmış, işgücü açığı, şirketlerin ücretleri aşağı çekmesine engel olmuştu. Sektörde nitelikli işgücü yetişmesinin hem çok yüksek maliyetli olduğunu, hem de çok uzun yıllar sürdüğünü de unutmamak gerekir. Şirket bünyesinde pilotluk eğitimi alan bir çalışan, şirketine 140 bin avro yani bugün itibariyle 1 milyon 232 bin lira borçlanmakta, yıllar boyu çalışıp ücretinden yapılan kesinti ile kendi eğitim borcunu ödemektedir.
THY, siyasi iktidarla koordineli biçimde yürüttüğü operasyonlar sonucu havacılık sektöründe örgütlü sendikanın yönetimini ele geçirmişti. Ancak sektördeki deneyimli/vasıflı işgücünün başka ülkelerde çok daha yüksek ücretlerle iş bulabilme olanağı vardı. Bu yüzden THY ve iktidar, türlü entrikalarla sendika yönetimini değiştirmiş, sendikanın başına kendisini “reisin adamı” diye tanımlayan birisi gelmesine rağmen çalışanların ücret ve çalışma koşullarını fazla geriletememişti.
2020 dünya ekonomik krizinin kaynağı pandemi olmasa da pandemi üzerinden pompalanan korku ve pandemi sebebiyle ülkeler arası seyahat kısıtlamaları, uluslararası hava taşımacılığı üzerinde yıkıcı bir etki yarattı. Krizden önce personel eksikliği yaşayan, farklı ülkelerden yetişmiş pilot, kabin personeli transfer eden şirketler birden bire muazzam bir işgücü fazlasıyla karşı karşıya kaldılar. THY, çalışanlarının ücretlerini azaltmak için bundan daha iyi bir fırsat bulamazdı.
THY’nin uçuşların büyük kısmını iptal ettiği Nisan, Mayıs, Haziran aylarında çalışanlar, kısa çalışma ödeneğinden aldıkları parayla geçinmeye çalıştılar. Temmuz ve Ağustos aylarında ise ancak bir kısım personel birkaç gün çalıştı ve çalıştığı kadarıyla sınırlı bir ücret alabildi. THY’nin yerde çalışmaya devam eden az sayıda personelinin yanı sıra “bazı üst düzey yöneticilerin” uçuşların durduğu aylar boyunca yüklü maaşlarını almaya devam ettikleri; kısa çalışma ödeneğine talim etmedikleri biliniyor. Yine de Nisan-Temmuz döneminde THY’nin personel gideri %79 oranında azaldı. Tüm bu aylar boyunca THY yönetimi ve sendika, çalışanların durumunu netleştirecek bir anlaşmaya gitmekten ısrarla kaçındılar. THY, çalışanlarına ücret ödememeyi, kısa çalışma ödeneğine mahkûm etmeyi tercih etti.
Bu tercihin başka sebepleri de var elbette. Ücretlerin %30 ila %50 arası oranlarda düşürüleceği aylar önce zikredilmişti. Ancak çalışanların böylesi bir indirime itiraz edemeyecek hale getirilmeleri gerekiyordu. Bundan 6 ay önce THY çalışanlarına böyle bir protokolle ücretlerinin %30-%50 arası oranlarda düşürüleceği söylenseydi “deli saçması” diye karşılar, gülüp geçerlerdi. Aylar boyunca kısa çalışma ödeneği ile terbiye edildiler; pandemi korkusuyla, işlerini kaybetme korkusuyla yaşadılar; ücretsiz izin ihtimali ile yüzleştirildiler, baskı gördüler. Sendika başkanını çalışanlardan onay almadan hiçbir protokolü imzalamaması hususunda uyarmak için sendikaya giden pilotlar disiplin cezalarıyla karşılaştılar…
Ne kadar deneyimli ya da vasıflı olurlarsa olsunlar örgütsüzleşen, mücadeleden uzak durması sağlanan bir sınıf kesiminin birkaç ay içerisinde nasıl “terbiye edilebildiğinin” hazin bir örneğidir yaşananlar. Kapitalist sistemde hiçbir vasıf, işçilere ilelebet güvence sağlamaz. Sermaye ile emek arasındaki çelişki ortadan kalkmaz!
Örgütsüz işçiler karşısında sermayenin ne kadar saldırgan olabildiğine bir kez daha şahit oluyoruz. Etki ve tepki bir doğa yasasıdır. Sermayenin bu saldırıları mutlaka bir karşılık bulacaktır. Bu saldırılara işçi sınıfının ne zaman nasıl yanıt vereceğini muktedirler bugünden hesaplayamaz. Sermaye sınıfı yaşayacak ve görecek!
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
Son Eklenenler
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...