Buradasınız
Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı
Merhaba kardeşler, ben 1000 işçinin çalıştığı bir şantiyede iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaktayım. Çalıştığımız sahalarda birçok sorunla karşılaşıyoruz. Hele ki koronavirüs salgınının olduğu şu dönemde sorunlarımız daha da arttı. Sizlere biraz bizim şantiyedeki sorunlardan bahsedeceğim.
Pandemi ilan edildikten sonra ödenekler durduğu için şantiyede çalışma durmuştu. İnşaatın belli bir kısmının Eylül ayında bitmiş olması gerektiğinden çalışma yeniden başladıktan sonra proje müdürleri patronların talimatıyla işçileri nefes almadan çalıştırmaya başladılar. İşçi sayısı bayramdan sonra 1000’lere kadar yükseldi. İşçi sayısı artınca önlem diye işe başlayana koronavirüs testi yapılması zorunluluğu getirildi. Ancak Eylül’de projenin bir kısmını teslim etmek isteyen patronlar ne koronavirüs testini takıyorlar ne de iş güvenliği önlemlerini. Firmalar kendi test arabalarını getirdiler ama 10 kişiden ancak 4-5’i test yaptırabildi. Ufacık odalarda işçiler üst üste çalışıyorlar. Üst üste çalışmalar karışıklığa yol açıyor. Sürekli iş kazaları oluyor ama bunlar çoğunlukla kayıt altına alınmıyor. Her gün revire onlarca kişi elini-kolunu kesmiş, gözüne çapak kaçmış olarak geliyor. İşçi sayısı arttıkça 4 kişilik koğuşlarda 6 hatta bazılarında 8 işçi kalmaya başladı. Her gün yemekhanede ateş ölçümü yapıyoruz. İşçi sayısı arttıkça ateş ölçme kuyrukları da uzuyor. Koronavirüs önlemi olarak yemekhanedeki masalarda çapraz oturuyorduk, sayımız artınca bu önleme de boş verilmeye başlandı.
Yani kardeşler tablodan da görüldüğü gibi maske takmayana, markette, sokakta 1,5 metre mesafe bırakmayana, düğüne, derneğe, sendikaya, mitinge gidene hemen bulaşan korona çalışan işçiye bulaşmıyor ki önlemleri bu kadar salmış durumdalar! Aldıkları sözde önlemler de patronların çıkarları söz konusu olunca hiçe sayılıyor. Zaten bugüne kadar iş güvenliği önlemini almayan patronlardan koronavirüs önlemi almasını da beklemiyoruz aslında. Bizler koronavirüs önlemlerinin de iş güvenliği önlemlerinin de patronlar sınıfı tarafından “gereksiz masraf ve zaman kaybı” olarak görüldüğünü biliyoruz. Canımızın onlar için kıymetli olmadığını biliyoruz. Ancak biz işçiler dünyanın tüm nimetlerini bu koşullar altında üretmeyi hak etmiyoruz. Bu yüzden ancak örgütlü bir yaşamın sağlığımız için iyi olacağını savunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki mücadele ederek sağlığımızı koruyabilir ve hayatta kalabiliriz.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...