Buradasınız
Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
İşçiler, emekçiler, kardeşler!
24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, haksız ve emperyalist bir savaştır. Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye emperyalist güçlerin yol açtığı cehennemin ağır sonuçlarını, komşu halklarla birlikte biz de yaşıyor, hissediyor, etkileniyoruz. Ukrayna’ya saldıran Rusya, çeşitli kılıklarda sürdürülen Üçüncü Dünya Savaşına yeni bir halka eklemiştir. Üçüncü Dünya Savaşının bir tarafını ABD ile İngiltere liderliğindeki Batı emperyalizmi, öte tarafını ise Çin ve Rusya emperyalizmi oluşturmaktadır. Emperyalist savaş emekçiler için yıkım, ölüm, acı, yurtsuzluk, işsizlik ve yoksulluk demektir. Bu savaş, tüm ülkelerdeki işçi ve emekçilerin karşı çıkması gereken haksız ve emperyalist bir savaştır.
Rusya, emperyalist saldırısına kılıf uydurmak için 21 Şubatta Ukrayna’nın doğusunda yer alan ve 2014’te bağımsızlıklarını ilan eden Donbas bölgesindeki Donetsk ve Lugansk’ı resmen tanıdığını açıkladı. Hazırlanan senaryoya uygun olarak, bu bölge yönetimleri Rusya’dan askeri yardım istediler ve Putin de Ukrayna’ya karşı onların yardımına koştu! Rus egemenleri, Ukraynalıları zulümden kurtarmak istediklerini iddia ederek savaşı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Bu yaklaşımın, Afganistan ve Irak’a “özgürlük ve demokrasi” götüreceği yalanıyla bu ülkeleri cehenneme çeviren ABD emperyalizmin yaklaşımından bir farkı yoktur.
Kardeşler!
ABD emperyalizmi ve NATO Ukrayna’yı Rusya’nın nüfuz alanını daraltmak ve emperyalist rekabette zayıf düşürmek üzere silahlandırıp kullanıyor. Ancak bu durum Rusya’nın emperyalist bir savaş başlattığı gerçeğini değiştirmez! Bu durum, Rusya’nın da ABD kadar ikiyüzlü olduğunu, halkların üzerine bomba yağdırarak yeni acılar ve ölümler yaşatmak konusunda hiçbir tarafın diğerinden aşağı kalır yanı olmadığını gösterir ancak. Bu nedenle, ABD’nin emperyalist politikalarına karşı çıkarken, Rusya’nın emperyalist politikalarını haklı göstermeye dönük argümanlar kabul edilemez! Unutmayalım ki Rusya veya Çin gibi güçler de emperyalist çıkarlarına göre hareket ediyorlar.
Bugün Rusya’nın saldırganlığını kınayan Batılı emperyalist güçler tam anlamıyla ikiyüzlü bir politika izliyorlar. Afganistan ve Irak’ı işgal ederken bunu “demokrasi ve özgürlük” olarak sunan ABD emperyalizmi, şimdi Rusya’yı istilacı olarak sunuyor. ABD’nin Irak’ı yerle bir etmesini canlı yayınlayan ikiyüzlü Batı medyası, Putin’i Hitler’e benzeterek Batı’nın emperyalist politikalarını haklı göstermeye çalışıyor. Keza Putin ve Rus egemenleri de, Batı’nın ikiyüzlü politikasını kendi yayılmacı emellerini meşrulaştırmak için kullanıyor. Emperyalist kapitalist sistemin çarkları arasında ezilen emekçiler açısından birisinin haklı ve diğerinin haksız olması durumu söz konusu değildir. Emperyalist savaşı doğuran kapitalist sömürü düzenidir. Bu düzen var olduğu müddetçe haksız ve emperyalist savaşlar var olmaya devam edecek.
Kardeşler!
Savaş alevleri içine atılan Ukraynalı emekçiler emperyalist güçlerin zerrece umurunda değildir. Bilelim ki bu savaş sadece Ukrayna’da milyonlarca emekçinin canını tehlikeye atmakla kalmayacak, Türkiye halkları da dâhil olmak üzere tüm bölge halklarını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecektir. İşçi sınıfının emperyalist ve haksız savaşlardan hiçbir çıkarı olamaz. Savaştan çıkarı olanlar yalnızca egemenlerdir; bombalar halkların tepesinde patladıkça kâr rekorları kıran silah tekelleridir. Bu yüzden Ukrayna’daki emperyalist savaşa karşı çıkmak; tüm dünya işçi ve emekçilerinin acil görevidir. Bu açıdan Rusya’da halkın sokaklara dökülüp kendi ülkelerinin saldırgan egemenlerine karşı çıkmaları ve barış arzusunu dile getirmeleri çok kıymetlidir.
Emperyalist Savaşa Hayır!
Rusya ve NATO Elini Ukrayna’dan Çek!
Yaşasın Halkların Kardeşliği
Yaşasın İşçi Sınıfının Enternasyonal Dayanışması!
Ağaç A.Ş. İşçileri Direnerek Kazandı
Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...