Buradasınız
Krizin Faturası Patronlara
Gazi’den bir işçi
UİD-DER Gazi Temsilciliğinde düzenlediğimiz “Krizin Faturası Patronlara” adlı futbol turnuvasının ilk bölümünü, amaçladığımız gibi dostluk ve dayanışmanın güzel bir örneğini yaşayarak tamamladık. Turnuva 4 hafta sürdü ve 27 Aralık Cumartesi günü tüm takımların birleşerek büyük sahada oynadığı güzel bir maçla sona erdi. Turnuvamıza bu adı vermemizin nedeni patronların bizi futbolla uyutmayı sürdürdüğü bu kriz döneminde işçi kardeşlerimizi krizden haberdar etmek ve derneğimizi tanıtmaktı.
Futbol hepimizin ihtiyacı olan spor yapmanın bir şekli ama biz işçiler sporu patronların bize sunduğu gibi rekabetin ve bireyciliğin değil, dostluğun ve dayanışmanın bir aracı yapmak için yan yana geldik. Turnuva boyunca birçok işçi kardeşimiz derneğimizi ve yaptığımız çalışmaları tanıma ve bunlara katılma fırsatı buldu. İşçi sınıfını parçalara ayırıp evlerine, internet kafelere, kahvehanelere hapseden patronlar sınıfına inat, beraberce, hem de büyük bir neşeyle ve dostça futbol sahasında birleştik. Krizin hepimizi etkilediğini ve bundan kurtulmanın da hep beraber bu krizin faturasını ödemeyi reddederek olacağını çevremizdekilere bir kez daha anlattık.
Evet, işçiler futbol oynuyor! İşçiler kendi sorunlarıyla yüzleşiyor. Sorunlarımız ortak, çözümün de ortak verilecek mücadelede olduğunu öğreniyoruz. İşçiler futbol oynuyor, birleşiyor. Patronlara ve onların insanlığı felâkete götüren düzenlerine inat birleşiyor. Birer birer yan yana geliyor. UİD-DER’imiz bize yol gösteriyor. İşyerlerinde, mahallelerde sınıf kardeşlerimizle buluşuyoruz ve patronlara atacağımız o son büyük gol için şimdiden paslaşıyoruz. Çünkü biliyoruz ki: BİRLEŞEN VE BİLİNÇLENEN İŞÇİLER YENİLMEZLER!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...