Buradasınız
Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
Geçtiğimiz yıl okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek için ısrarlı talepler sonuç vermiş siyasi iktidar 2023-2024 öğretim yılı programına anasınıfı öğrencilerine ücretsiz yemek verilmesini almıştı. Fakat bu uygulama bir dönem uygulandıktan sonra deprem bölgesindeki okullar dışında kaldırıldı.
Siyasi iktidar üzerinde basınç oluşturmak ve okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve içilebilir su verilmesini sağlamak amacıyla “Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu” kuruldu. Koalisyon, Türk Tabipler Birliği, Veli Der, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, BAYETAV, Derin Yoksulluk Ağı, EĞİTİM-SEN ve çeşitli eğitim derneklerinin yanı sıra konuyla ilgili akademisyenler, hak savunucuları ve konu üzerine çalışan gazetecilerden oluşuyor.
Koalisyonun kuruluşu 2 Martta Ankara’da Türk Tabipler Birliği’nde yapılan bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Koalisyon adına “Çocuklarımızın Bugünü ve Yarını İçin Okul Yemeği Hemen Şimdi” başlıklı basın açıklamasını Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz yaptı. Yılmaz, her çocuğun temel hakkı olan sağlıklı beslenmenin başta siyasi iktidar olmak üzere ilgili kurumların sorumluluğunda olduğunu vurguladı. Siyasi iktidarın buna dönük politikalarını şu sözlerle dile getirdi: “Okul yemeği tüm öğrenciler için tartışmasız en temel hakken, okul yemeği uygulamasının genişleyerek süreceği açıklamasına rağmen gerekli adımlar atılmamış, verilen sözler tutulmamıştır. Şubat 2023’de başlatılan anaokullarına besin desteği hizmetinin dahi ekonomik koşullar gerekçe gösterilerek deprem bölgesi haricinde geri çekildiği görülmektedir. Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan 160 sayfalık Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı belgesinde okul çağındaki çocuklara ücretsiz gıda ve beslenme desteği yapılacağına dair bir ifade yer almamaktadır. Okul öncesi eğitim kurumlarında ‘çocukların okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçların öz bakım süreçleri ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek amacıyla katkı payı alır’ maddesiyle tüm okul öncesi ve tüm kademelerdeki öğrenciler için yemekten eğitim materyallerine kadar paralı hale getirilmiştir.”
Yılmaz, üç yılda bir yapılan ve 15 yaşındaki öğrencilerin okuma, matematik ve fen alanlarındaki becerilerini ölçen PISA 2022 anketinin bazı verilerini paylaştı. Gelir dağılımındaki eşitsizliğin okul çağındaki çocuklar üzerindeki etkilerine dair şunları söyledi: “Ankette öğrencilere sorulan sorulardan biri de ‘Geçen 30 günde yiyecek alacak paranız olmadığı için kaç kere yemek yiyemediniz?’ sorusuydu. Bu soruya verilen yanıtlar ülkemizde en az 5 öğrenciden birinin haftada en az bir kere parası olmadığı için yemek yiyemediğini ortaya çıkardı. Türkiye 37 OECD ülkesi arasında yüzde 19,2 ile, son 30 günde haftada en az bir kez yiyecek parası olmadığı için yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke oldu. Geçmiş yıllardaki LGS verilerine göre sosyo-ekonomik durumu düşük ebeveynlerin çocuklarının büyük çoğunluğu meslek liseleri ve imam hatip liselerinde iken sosyo-ekonomik durumu daha yüksek ebeveynlerin çocukları fen ve Anadolu liselerinde öğrenim görmektedir. Çoğunluğunu fen ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu PISA anketinde dahi en az beş çocuktan biri açlığı yaşıyorsa diğer okul türleri ve okulların tamamı açısından gerçek tablonun daha vahim olduğu aşikârdır.”
Yılmaz, Türkiye’nin 27 Ocak 1995’te onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesini hatırlatarak şunları söyledi: “Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmenin ilişkin maddesine dayanarak tüm kademelerdeki okullarda eğitim gören tüm çocuklarımıza ayrım yapılmaksızın ücretsiz, nitelikli bir öğün yemek ve okulda geçirdikleri süre boyunca temiz içme suyu temininin sosyal devletin görevi olduğunu hatırlatıyor ve çocuklarımız başta olmak üzere yoksullukla ilişkili olarak yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir ‘kamusal destek-dayanışma programı’ acilen uygulamaya konulmalıdır diyoruz.”
Basın açıklaması sonrasında koalisyon bileşenleri söz aldılar. Yapılan konuşmalarda yeterli beslenememenin çocuklar üzerindeki etkileri üzerinde duruldu ve sorunun çözümü için beraber verilecek mücadelenin önemi vurgulandı.
Geleceğe Çağrımız Var
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...