Buradasınız
İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
Avcılar’dan bir işçi

İktidar ve sermaye sahipleri sömürüde ve hak gasplarında dur durak bilmiyor. Bu, özellikle son on yılda işçi sınıfı içerisinde derin bir yoksullaşma ve hak kayıpları yarattı. Her fırsatta şahlanmadan dem vuran sermaye sözcüleri, bu sözde şahlanışın faturasını işçi sınıfına kesiyorlar. İşçi ücretlerinin uyduruk enflasyon oranına göre açlık sınırının altında belirlenmesi, emekli maaşlarının komik düzeylere düşmesi, işçilerin her türlü hak arama mücadelelerinin önüne geçilmek istenmesi ve her fırsatta nankörlükle suçlanmaları işin özetidir.
Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler, sermaye temsilcilerinin pervasızlığını ve karanlık yüzünü bir kez daha ortaya çıkarıyor. Bu sermaye sözcüleri, kıdem tazminatının kaldırılmasının, işçileri istedikleri zaman kapının önüne koyabilmenin hayallerini kuruyorlar.
Çalışma Bakanına sunulan ve belli ki üzerinde etraflıca kafa yordukları paketle hedefledikleri çok açık. Bu sermaye temsilcisine göre iş kanununun güncellenerek yatırım dostu olması, kıdem tazminatının, işsizlik sigortasının işçilerin elinden alınması, işe iade tazminatı ve sendikal tazminatın yok edilmesi gerekiyormuş. Yani bu haliyle onların biz işçileri iliklerine kadar sömürmelerinin önünde yasal engeller varmış. Devam ediyor; iş mahkemesinde açılan alacak davalarının zaman aşımı süresinin 1 yıla düşürülmesi, SGK tarafından yapılan işyeri denetlemelerinin randevu ile yapılması, her beş işçiye karşılık bir yabancı işçinin istihdam edilmesi…
Bitti mi? Bitmedi. Zaten işçi sınıfının örgütsüzlüğünü fırsat bilerek aylık bağlama oranlarını yüzde 75’ten yüzde 47’ye düşüren iktidara, bunu yüzde 35’e düşürmeyi önermektedir. Ayrıca bu sermaye örgütleri, tıpkı yaşlılarımız gibi gençlerimizi de unutmamıştır. Yaptıkları bu hazırlıkta, öğrencilerin bir gün okula, dört gün işe gitmelerinin daha eğitici olacağını söylemişler, yani çocuk emeği sömürüsüne karşı kabaran iştahlarını dile getirmişlerdir.
Tabi liste uzayıp gitmektedir, fakat bu kadarı bile sermaye sınıfının işçi sınıfının geleceği hakkında ne tür planlar yaptığını ve bunu hayata geçirmek için de uygun zamanlar kolladığı açıktır. İşin özeti, daha düne kadar, gözümüzün içine bakarak, her fırsatta ekonominin ne kadar büyüdüğünden dem vuranlar, bugün geldiğimiz noktada işçi sınıfının varına yoğuna göz dikmenin telaşı içindedirler. Her ne kadar madalyonun bir yüzünde sermayenin azgın iştahı ve ekonomik çöküşün faturasını işçi sınıfına yükleme hevesi varsa da, diğer yüzünde ise bu saldırılara boyun eğmeyecek bir mücadele ateşi usul usul yanmaya başlamıştır. Neredeyse bütün dünyada kadınıyla, erkeğiyle işçi sınıfı ve sınıfımızın gençliği, artık sermayenin azgın saldırılarına karşı düne oranla bugün daha çok karşı çıkıyor. İnanıyoruz ki yarın sınıfımızın görkemli mücadelesi bir aleve dönüşecek ve sermaye sözcüleri ektiklerini biçeceklerdir. Yaşasın İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesi!
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...