Buradasınız
Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müesesesine bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022 günü meydana gelen patlamada 43 maden işçisi hayatını kaybetmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Amasra katliamının ardından 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada Bartın Ağır Ceza Mahkemesi 12. duruşmada kararını açıkladı. Mahkeme heyeti “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan TTK Amasra Müessese Müdürüne 17 yıl, İşletme Müdürü ve Başmühendisine 16 yıl 6’şar ay, iş güvenliği ve eğitim başmühendisine 15 yıl hapis cezası verdi. Tutuksuz yargılanan 16 sanık, aynı suçtan 3 yıl ila 9 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezası aldı.
Ölen işçilerin aileleri, sanıkların “olası kast” ile cezalandırılmasını talep ediyordu. Ancak mahkeme “bilinçli taksir” üzerinden ceza verdi. Aileler, mahkeme heyetinin sanıkları adeta ödüllendirdiği kararına “adalet yazıyor ama adalet bitmiştir” diyerek tepki gösterdi.
Kararın ardından açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan kararın cezasızlık anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi: “43 yurttaşımızı iş cinayetinde kaybettiğimiz davada verilen en yüksek ceza 16 yıl 12 ay. İnfaz kanunu ile birlikte değerlendirilince tam anlamıyla cezasızlık. Liyakatsizliğe cezasızlık kalkanının da eklendiği bu düzende maalesef bu acıların tekrar yaşanmasını engellemek mümkün değil.” CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ise “Burada adalet sadece tabelada yazıyor. Adalet saraylarının betondan ibaret olduğunu bir kez daha gördük. Zaten soruşturma başladığında utanmadan hayatını kaybeden madencilere suç atmışlardı. TTK, Bakanlıklar sorumlular yargılanmasın diye elinden gelini yaptı… Bugün verilen karar tamamen siyasi bir karardır” dedi.
Dava boyunca yapılan incelemelerde TTK Amasra Müessessine bağlı ocakta iş cinayetlerinin gerçekleşmemesi için önlem almak yerine madencilerin can güvenliği hiçe sayılarak üretim yapıldığı ortaya çıkmıştı. “Teknik personel eksikliği” tespit edilmiş, ayrıca “işçi sağlığı eğitimleri”, “acil durum tatbikatları”, “havalandırma”, “kömür tozu mücadelesi”, “metan drenajı” çalışmalarında kusur bulunmuştu. Maden işletmelerinde sağlık ve güvenlik şartları gereğince işyerini “çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak biçimde tasarlama, inşa etme ve işletme” yükümlülüğüne aykırı davranıldığı, mevzuatta yer almayan “patara” yöntemiyle kömür üretilmesine izin verildiği anlaşılmıştı. Katliamın göz göre göre geldiği gerçeği ayan beyan ortada olduğu halde sorumlulara “bilinçli taksir” denilerek ceza verilmesi, bu düzende işçilerin canının hiçbir değerinin olmadığını bir kez daha göstermiştir.
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...