Buradasınız
Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!

Birleşmiş Milletler (BM), 2001 yılında “savaş, zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri nedeniyle zorla yerinden edilen insanların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek” için 20 Haziran’ı Dünya Mülteciler Günü olarak kabul etti. Ne var ki o günden bu güne ne mültecilerin yaşadığı zorluklar ne de mültecilerin sayısı azaldı. Aksine emperyalistlerin hegemonya, nüfuz alanlarını ele geçirme, dünyanın kaynaklarını yağmalama savaşı genişledikçe, kapitalist açgözlülük iklim krizini derinleştirdikçe mülteci sayısı da sorunlar da arttı.
Bugün artık küresel bir mülteci ve göç krizinden söz ediyoruz. Mülteciler “daha iyi bir yaşam” için değil “sadece hayatta kalabilmek” için doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalıyorlar. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR’nin yayımladığı Küresel Eğilimler Raporu’na göre, 2024 sonu itibarıyla zorla yerinden edilen kişi sayısı 123 milyonu geçti. Yani dünya genelinde her 67 kişiden biri mülteci konumunda bulunuyor. Mülteci sayısı son 10 yılda neredeyse iki katına çıkmış durumda. 2018-2024 yılları arasında 2,3 milyon çocuk mülteci olarak dünyaya geldi.
Ortadoğu’yu ateşe veren emperyalistler, ateş çemberinden kaçan insanlara sınırları kapatıyor, onları yük olarak görüyor ama bir yandan da ucuz işgücü olarak kullanıyorlar. Kendilerinin sebep olduğu tüm sorunların kaynağı olarak mültecileri, göçmenleri gösteriyor, emekçi halklar arasında düşmanlığı körüklüyor, bunun üzerinden siyasi güç devşiriyorlar. Silahlara, bombalara, füzelere milyarlarca dolar ayırırken cehennemi yaşattıkları on milyonlarca insana “insani yardım”ı bile çok görüyorlar. Mülteci sayısı son 10 yılda iki katına çıkarken UNHCR’ye insani yardım için sağlanan finansmanın aynı kalmış olması kapitalizmin insanlık dışı bir sistem olduğunun bir başka kanıtıdır.
UNHCR’ye göre, 2025 yılının başından bu yana Gazze nüfusunun yüzde 90’ı yerinden edildi, yani kendi topraklarında mülteci haline geldi. Bugüne kadar 50 binden fazla Filistinliyi katleden Siyonist İsrail devleti, Gazze’yi abluka altında tutuyor. Açlık ve hastalıklarla yüz yüze kalan yüz binlerce insan için Gazze, içine hapsedildikleri bir ölüm kampına dönüşmüş durumda. Her gün bir lokma yiyeceğe ulaşmaya çalışan yüzlerce Filistinli katlediliyor. ABD Başkanı Trump ise insanlık krizinin yaşandığı bir coğrafyayı turizm bölgesine dönüştürme hesapları yapıyor.
BM, mültecilerin sorunlarına dikkat çekmekten, mülteci sayısını azaltmak gerektiğinden bahsededursun mülteci krizini büyütecek bir başka halka daha eklendi emperyalist savaşın halkalarına. ABD ve Batılı emperyalist güçlerin desteğini arkasına alan İsrail, İran’a saldırdı. On milyonlarca insan, bir tarafta baskıcı Molla rejimi ve onu destekleyen emperyalist güçler, diğer tarafta katil İsrail devleti, ABD ve Batılı emperyalist güçlerin saldırganlığı arasında sıkışmış durumda.
Emperyalist-kapitalist sistemin ikiyüzlülüğünün en tipik sembollerinden biri olan BM, her yıl Dünya Mülteciler Günü için bir tema belirliyor. Dünyayı ateşe verenlerin, çocukların geleceğini karartanların, on milyonların umudunu göç yollarında söndürenlerin temsilcilerinin bir araya geldiği BM, bu yılın temasını “Herkes İçin Bir Umut” olarak belirlemiş. Evet, herkes için tüm insanlık için umuda ihtiyacımız var. Ama umut, kapitalist sistemin ikiyüzlü egemenlerinde değildir. Umut, egemenlerin köpürttüğü mülteci düşmanlığına, yapay kutuplaştırma politikalarına kanmayarak göçmenlere “hoş geldiniz” diyen emekçilerde, emperyalist savaşa karşı sokaklara dökülen yüzbinlerdedir. Umut, kapitalizme karşı mücadelededir. Umut, işçi sınıfının, sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız, açlığın ve zulmün olmadığı bir dünyanın kapılarını açacak olan örgütlü mücadelesindedir.
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...