Buradasınız
Tekel İşçileri İçin Meşaleler Yakıldı
Türk-İş, DİSK ve KESK’in pankartlarıyla katıldığı eyleme demokratik kitle örgütleri de pankart ve flamalarıyla destek verdi. Kitle Altıyol’da toplandıktan sonra kortejler halinde yürüyüşe geçti ve yolu trafiğe kapattı. Yürüyüşün başında, polis, önde olan araçları durdurarak kitlenin ilerlemesini engellemek istedi. Fakat Tekel işçisi bir sınıf kardeşimizi yitirmiş olan kitlenin öfkesi ve kararlığı karşısında yolu açmak zorunda kaldı.
İşçiler yürüyüş boyunca Tekel işçilerine yönelik baskıları sloganlarıyla protesto ettiler. Kortejlerin İskele Meydanında toplanmasının ardından Belediye-İş 5 No’lu Şube başkanı Nihat Atlaş basın açıklamasını okudu. Atlaş, Tekel işçisinin insanca çalışma ve yaşama koşulları için verdiği mücadeleye değindi ve “hükümet edenler üstlendikleri görevlerin sorumluluklarına uygun bir tutum geliştirmek yerine işçileri tehdit ediyorlar” dedi.
Tekel işçilerinin işçiyi köle gibi gören anlayışa karşı direndiklerini hatırlatan Altaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yanıyla bu kavga, köle değil, işçiyiz diyen herkesin kavgasıdır. Tekel işçileri hepimizin kavgasını veriyorlar, hepimiz de bu mücadelenin parçasıyız. Tekel işçilerinin elinde dalgalanan bayrak, şeker işçilerinin, itfaiye işçilerinin, Marmaray işçilerinin, Akkardan işçilerinin, Esenyurt Belediye işçilerinin, kamu çalışanlarının bayrağıdır.”
Açıklama patronlara ve AKP hükümetine hitaben şu sözlerle sona erdi: “Unutmayın işçiler, yoksullar, halk, karanlığın kenarından ellerini toprağa basıp doğrulduğu zaman, toprağın, şehirlerin bahtı ile birlikte sarsılmaz sandığınız iktidarınız da değişmiş olacaktır.”
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...