Buradasınız
Ortadağ Mahallesi’nde UİD-DER Pikniği
Merhaba dostlar, UİD-DER 1 Mayıs’a işçi mahallelerinden araç kaldırarak işçileri taşımıştı. Bu işçi mahallelerinden biri de Ortadağ mahallesiydi. 1 Mayıs mitingi dönüşü, gittiğimiz otobüs ile mahalleye geri dönmüştük. Mahalleye döndüğümüzde bir çay bahçesine gittik. Bir taraftan yorgunluğumuzu atmak için birer yorgunluk çayı içtik, bir yandan 1 Mayıs’ın nasıl geçtiği üzerine sohbet ettik. 1 Mayıs’a ve UİD-DER’le 1 Mayıs’a ilk kez katılan arkadaşlarımız, UİD-DER kortejinde olmanın önemini anlatmıştı. Sohbetimiz sırasında bir arkadaş mahallemizde bir piknik yapalım ve gelecek senenin 1 Mayıs’ına hazırlanmaya başlayalım dedi. Yani 2010 1 Mayıs’ı dönüşü 2011 1 Mayıs’ı için hazırlıklara başlamıştık.
23 Mayıs Pazar günü sabah erken saatlerde dört kişilik ekip piknik alanına gitti. Biz piknik alanına gittiğimizde, çaylar demlenmiş, çevre temizliği yapılmış, masalar sıralanmıştı, arkadaşlar kahvaltı için bizi bekliyorlardı. Her birimizin evlerimizden kahvaltı için hazırlayıp getirdiği yiyecekler bir masanın üzerinde toplandı. UİD-DER’li bir arkadaş piknik alanı ve gün içersindeki program akışı hakkında kısa bir konuşma yaptı. Kahvaltı ekibi kahvaltı hazırlığı yaparken bizler de şehrin gürültüsünden uzak, sessiz ormanda kısa bir yürüyüş yaptık. Piknik yaptığımız yere çok yakın olan göleti ve üzerinde yüzen beyaz ördekleri izledik. Kahvaltı hazırlanınca yan yana sıralanan masalarda bir aile gibi kahvaltımızı yapıp çaylarımızı içtik.
Pikniğimize çoğunluğu Ortadağ mahallesinden, fabrikalardan, işlisi işsizi işçi arkadaşlarımız, aileleri ve öğrenci kardeşlerimiz katıldı. Pikniğimize katılan dostlarımızın kimisi birbirini tanıyordu. Ama birbirini tanımayanlar çoğunluktaydı. Bir işçi arkadaşımızın okuduğu şiir, mendil kapmaca oyunu, ip çekme yarışması derken kısa sürede herkes birbiriyle kaynaşmaya başlamıştı. Müzik grubumuzun söylediği şarkı ve türkülerle pikniğimiz sürdü. Sayımızın kalabalık olmasına rağmen bir düzen ve disiplin içerisinde hep birlikte eğlenip hep birlikte oyunlar oynamamız, çevremizde piknik yapan insanların dikkatini çekiyordu. Zaman öyle çabuk geçiyordu ki (fabrikada çalışırken vakit böyle geçmiyor) öğlen yemeği saati gelmişti. Yemek ekibindeki arkadaşlarımız mangalı, salatayı ve orada pişirdikleri pirinç pilavını hazırlamıştı. Hep birlikte yemeğimizi yedik. Ardından demlenen çaylarımızı içtik. Gençler ve minikler ormanda ve gölet kenarında geziye gitti.
Artık sıra sohbet ve birbirimizin sorunlarını paylaşmaya gelmişti. Dernek üyesi bir arkadaş, UİD-DER’i kuran işçilerin deneyimlerini anlattı. Kendisinin de çalıştığı bir işyerinde sendikalaşma mücadelesi verdiği sırada UİD-DER’li işçilerle tanıştığını dile getirdi. Çalıştığı işyerinde işçilerin, “bu işyerine hayatta sendikayı sokamazsınız” dediğini ama UİD-DER’in deneyimlerinden yararlanarak herkesi doğru bir şekilde örgütlendikleri için sendikayı işyerine soktuklarını anlattı. Ardından söz almak isteyenlere söz verildi. Bir kadın arkadaş kendisinin rahatsızlığı nedeniyle 1 Mayıs’a katılamadığını, oğlunun ve eşinin ise 1 Mayıs’a UİD-DER’le katıldığını söyledi. “Oğlum akşam eve döndüğünde 1 Mayıs’a sizinle katıldığı için çok mutlu olmuştu. Siz çok doğru işler yapıyorsunuz” dedi.
Bizim, Ortadağ’da 2010 1 Mayıs’ına katılma çalışmalarımız aylar öncesinden başlamıştı. Şimdi ise 2011 1 Mayıs’ına daha kitlesel katılmak için çalışmalarımız sürüyor. Pikniğe katılan bir arkadaşın sözüyle, “doğru işler yapıyoruz”! Evet, biz UİD-DER’li işçi ve öğrenciler yeni işçileri ve öğrencileri mücadeleye katmak için çok çalışmaya ve doğru işler yapmaya devam edeceğiz.
“Dışarıdan Gelenler” mi?
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...