Buradasınız
İstanbul’da Türk-İş’i İşgal Eden Tekel İşçileriyle Konuştuk
26 Mayıs grevine bir hafta kala, Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen, bir günlük genel grev kararından geri adım attıklarını açıkladılar. Alınan karara göre, 26 Mayısta her konfederasyon eylemi kendisi örgütleyecek ve 1 saatlik iş durdurma içinde bildiriler okunacaktı. Bu haber Tekel işçilerine ulaştığında, Tekel işçileri bir kez daha “oyalandıklarını”, “aldatıldıklarını” ve “satıldıklarını” görerek Türk-İş yönetimine ateş püskürdüler. Karara duydukları tepkiyi göstermek ve konfederasyonları protesto etmek üzere Türk-İş bölge müdürlüklerini işgal etmeye başladılar. İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır ve Ankara’da tepkilerini gösteren Tekel işçilerine, İstanbul’da İSKİ ve İtfaiye işçileri de destek oldu. İşçiler hem açlık grevi başlattılar hem de 26 Mayıs gününe kadar 2 günlük bir işgal gerçekleştirdiler. 25 işçi, sendika önlüğü giyip alınlarına siyah bantlar takarak Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği salonunu terk etmeme kararı verdi.
İstanbul’da bu eylemi gerçekleştiren Tekel işçilerini ziyaret ederek, eylemleri hakkında konuştuk. Tekel işçilerinin ilk sözü, eylemlerini neden “işgal” olarak değerlendirdiklerine ilişkindi: “Bize ‘burası sizin eviniz’ diyorlar. Oysa Türk-İş binaları Ankara’da olduğu gibi diğer illerde de işçilere kapalı. Buralara gelemiyoruz. Bugün bölge müdürlükleri birçok ilde polis koruması altında. Buralar henüz bizim evimiz değil, o nedenle evet burayı işgal ettik diyoruz.”
İşçiler eylemlerinin nedenlerini şöyle açıkladılar: “Amacımız sendika konfederasyonlarını 26 Mayıstaki 1 günlük genel grev kararına sahip çıkmaya çağırmaktır. 4 Konfederasyon da işçilere verdiği sözün arkasında durmalıdır. İşçi sınıfına yönelik saldırılar durmuyor. Haklara yönelik saldırılar, taşeronlaştırma ve iş cinayetleri devam ediyor. 1 Mayıs günü Taksim’de bizi tecrit etmeye kalktılar. Sendikalarda rant ve bireysel çıkarlar devreye giriyor. Sendikacıları baskı ile zorlamak lazım. Onları sorgulamak ve rahatsız etmek gerekiyor. Sendika uzmanı, başkan gibi kişilerin ücretlerini ortalama işçi ücreti seviyesine indirmek gerekiyor. Sendikacılar işçilere hiçbir şey vermiyor. Eğitimler verilmeli. Türkiye genelinde Türk-İş bölge müdürlükleri kapatılarak işçilerden yalıtılmaya çalışılıyor.”
Bir işçiye ailelerinin eylemlerini nasıl karşıladığını soruyoruz. Evli ve 3 çocuk babası bir Tekel işçisi sorumuz üzerine düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Bir tane çocuğum evli ve işsiz. Çok zor geçiniyor. Ben yardımcı oluyorum. Çocuklarım ‘baba mücadele et, yapılan büyük haksızlık’ diyerek destek veriyor. Mücadelemizi ailemize anlattığımızda hak veriyorlar. 78 gün direndik. Türk-İş bazı kararlar aldı. Aslında biz hepimiz bir aile değil miyiz? Aile verdiği sözleri tutmalıdır. 26 Mayıs günü geliyor. Konfederasyonlar attıkları imzaya sahip çıkmıyorlar. Aile üyelerini yarı yolda bırakıyorlar. Geri adım atarak grevi bir saate düşürüyorlar.”
Sendika bürokratları mücadeleyi ileriye çekmek yerine onun önünde bir engel olarak dikiliyorlar. İşçileri oyalayan, aldatan bu bürokratlara karşı işçiler arasında artan bir tepki var. Sendika bürokratlarının koltuklarından alaşağı edilmesi için, bu tepkilerin örgütlü mücadelenin bir parçası haline getirilmesi gerekiyor. Ancak o zaman sendikaların evimiz, sendikacıların da bizlerden biri olmasını sağlayabiliriz.
ONLAR
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...