Buradasınız
Kot Kumlama İşçileri Ankara’da
Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi
22 Haziran sabahı Bingöl’den Ankara’ya gelen 21 kot kumlama işçisi, sorunlarına sessiz kalınmaması ve çözüm bulunması için üç gün boyunca Abdi İpekçi Parkı’ndaydılar. 21 işçinin hiçbiri şu an bir işte çalışamıyor. Çok küçük yaşta bu işe başlayan işçilerin en uzun çalışanı 8 yıl bu işi yapmış ve sağlığını kaybettiği için çalışamaz hale gelmiş. Şimdi bu işin onlara bıraktığı bir hastalıkla, silikozisle yüz yüzeler. Hepsi bu hastalığın kara yüzünü görmüş ve sağlık durumları başka bir işte çalışmalarına engel olmuş.
İşçiler silikozis hastalığından onlarca yakınlarını kaybetmişler ve yüzlercesi de şu an bu hastalıkla boğuşuyor. Hepsinin akıllarında kendi sonlarının ölen yakınlarının sonlarına benzeyeceği düşüncesi var. İşte onlar da bu yüzden belki işe yarar deyip Ankara’nın yolunu tutmuşlar. Ankara’ya gelip taleplerini dillendirme düşünceleri iki-üç yıldır akıllarındaymış.
Eylem sırasında konuştuğumuz bir kot kumlama işçisi şunları dile getirdi:
“Ben 6 yıl boyunca kot kumlama işinde çalıştım. İşe başladığımda daha 12 yaşındaydım. Bir gün bir arkadaşımı hastaneye götürdük. Önce verem, sonra silikozis dediler. O gün anladım bu hastalığın ne illet bir şey olduğunu. O olayı yaşayalı uzun zaman oldu, şimdi ona benzer sıkıntılar bende de var. Biraz yorulunca nefes alamıyorum, geceleri kusuyorum. Ben de o arkadaşım gibi yavaş yavaş ölüyorum. Kot kumlama işini bıraktığımdan beri başka bir işte çalışamadım. Çünkü sağlığım buna el vermedi. Biz köyde yaklaşık 300 kişi bu hastalıkla boğuşuyoruz. Onlarca yakınımızı da kaybettik. Amcamın oğlu tam üç yıldır bu hastalıkla uğraşıyor. Sürekli oksijen tedavisi alması gerekiyor. Ben şimdi nişanlıyım ama iyi mi yaptım bilmiyorum. Sonumun ne olduğunu düşündükçe hayal kuramıyorum. Devletten çok bir şey beklemiyoruz. Başka işlerde çalışamadığımız için bize maaş bağlanmasını istiyoruz. Bunun için Ankara’ya geldik. Görüşmeler yapıp bekleyeceğiz.”
İşçiler, meclise AKP hükümeti ile görüşmek için gittiklerini ancak içeri dahi alınmadıklarını, BDP ve CHP’den birer milletvekilinin onları ziyarete geldiğini, tek isteklerinin maluliyet aylığı olduğunu ifade ediyorlar.
Kapitalizm işçileri en ağır ve en sağlıksız çalışma koşullarında çalışmaya mahkûm ediyor. İşçiler aç kalmamak için bile bile ölüme gidiyorlar. Sermaye devletiyse bütün bunlara gözünü kapayıp kulaklarını tıkıyor. Tıpkı madencilerin toprağa gömülmesi “kader” olarak görüldüğü gibi bu da işçilerin “kader”i olarak görülüyor. Ama kaderimiz bu değildir arkadaşlar. Biz kaderimizi kendi ellerimizle yaratacak bir güce sahibiz çünkü. Ve o güçle, bize bugün tüm bunları kader olarak biçenleri alaşağı edeceğimizi günler de gelecek!
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...