Buradasınız
Mersin Limanında Elden Ele “İşçi Dayanışması”
Mersin’den UİD-DER’li işçi ve öğrenciler
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bültenimizin son sayısını liman işçilerine ulaştırdık. Gece vardiyasından yorgun çıkan yüzler ve sabah vardiyasına uykulu gelen gözler bizleri tüm sıcaklığıyla karşıladı yine. İşçiler servisten iner inmez yanımıza gelerek el sıkıştılar bizimle. Hal hatır sorulduktan sonra onlara bültenimizin son sayısını vermeye başladık. Liman işçilerinin genelinde UPS işçilerinin yazdığı mektup dikkat çekiciydi. Bir işçi arkadaş, “TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan UPS işçilerinin mücadelesini sonuna kadar sahipleniyoruz ve sonuna kadar onlarla birlikteyiz. Bizler de TÜMTİS’e üyeyiz ve işyeri temsilcimizin sorumluluğunda UPS işçileri için dayanışma fonu oluşturuyoruz” dedi. Buradaki öncü liman işçileri de Mersin UPS içinde bir örgütlenme yakalamak için oradaki işçilerle görüşmeye çalışıyorlarmış. Hem dayanışma fonu hem de burada da mücadeleyi başlatma niyetleri sınıf dayanışmasının çok güzel bir örneği. Bültenimizi karıştıran işçilere iş kazaları ile ilgili haklarımızı kısaca bir anlattık. İçlerinden bir tanesi “ben bunları biraz biliyordum. Bu konular burada yazıyor muydu, kesinlikle okumak lazım o zaman” dedi.
Kemal Türkler ve Maden-İş’in mücadele çizgisi üzerine dikkat çekmeye çalıştık. Çünkü işçilerin işyerlerinde taban örgütlülüklerine sahip oldukları, sendikanın kendileri olduğu gerçeğiyle davrandıkları bir sendikal mücadele anlayışına bugün fazlasıyla ihtiyaç var.
Liman işçileri ne gibi sıkıntılarla karşılaştıklarını da bizimle paylaştılar. MIP müdürleriyle TÜMTİS’in yetki beklediği MPO taşeronundaki öncü işçiler arasında sert bir tartışma yaşanmış. MPO’ya yeni işçi ve makineler alınmış, artan iş hacmine karşılık prim sisteminin yüzü biraz daha parlatılmış. İşçiler amacın onları birbirine düşürerek TÜMTİS’i tasfiye etmek olduğunu söylediler. Ancak işçiler “belki içeride bizim TÜMTİS olarak kâğıt üstünde kesinleşmiş haklarımız yok, ama bizim içeride örgütlülüğümüz yani kendi örgütümüz var. Bunu da oynadıkları oyunlarla bozamayacaklar” diyorlar. Ve müdürlere yaptıkları baskıyla direniş döneminden kalan işçilerin nasıl işe alındığını anlatıyorlar bize.
Liman işçileri de bir kez daha gösteriyor ki işçi sınıfının gücü birliğinden gelir. Örgütlü ve bilinçli öfkemizi patronlar sınıfına yönlendirmeli ve tek başımıza “bir hiç” olmak yerine UİD-DER gibi bir işçi örgütünün içinde “her şey” olmalıyız.
Kim Tatil Yapmak İstemez?
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.