Buradasınız
Nükleer Santralden Anlamak İçin Mühendis Olmaya Gerek Yok!
Ankara’dan bir işçi

UİD-DER’li işçiler olarak, “Tüm Nükleer Santraller Derhal Kapatılsın” imza kampanyası için kurduğumuz imza stantlarında kampanyayı ve uluslararası dayanışmanın önemini işçilere anlatmaya devam ediyoruz. Ankara’nın sanayi bölgelerinden biri olan Ostim Organize Sanayi bölgesinde kurduğumuz imza standına her yerde olduğu gibi ilgi gösterenler kadar karşı çıkanlar ve ilgisiz kalanlar da oldu.
Gündemimizi meşgul eden bir konu olduğundan bu konuyu kendi aramızda uzun uzun tartışıyor, ilgili kaynakları okuyoruz. Böylece anlaşılır bir dille bunu işçi dostlarımıza aktarabiliyoruz. Ama sermaye sınıfının bize enjekte ettiği kendine güvensizlik zehri var ki, her hücremizde bu zehir dolaşıyor. Onlara göre biz işçiler bir şeyden anlamayız, başımız önde işimize gider geliriz. Bu fikir işçilerde de öylesine hâkim ki, biz nükleerin yarattığı tehlikeyi anlattığımızda bizlerin herhangi bir fabrikada çalışan işçiler olduğumuza inanmakta zorlanıyorlar. Bu kadar çok şeyi bilmemizin kaynağının onun okulunu okumaktan geçtiğini düşünüyor, böyle bir eğitim almadığımıza ikna olduklarında da şaşırıyorlar.
Patronlar sınıfının böylesine aşağılaması sonrası kendi kabuğuna çekilen, kendine güvenini yitiren işçiler, o kabuğu kırmaya başladığında filizlenip büyüyor, dünyadaki nimetlerin farkına varıyor. Ve eğer isterse her şeyi en güzel haliyle yapabileceğini öğreniyor. Her şeyi yaratan bu güzel ellerimiz kendisi için bir şeyler yaptıkça özgürleşecek ve ancak o zaman nükleer santralleri yaratan kapitalist sistemi yıkacak gücü bulacak.
Kız Çocuğu
Taşeron Değil Asıl İşveren Sorumlu
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...