Buradasınız
Örgütlü Kadınlarla Spor Bir Başka
Kocaeli’den bir kadın metal işçisi
Yeni yılın ilk hafta sonunda UİD-DER’li kadınlar olarak futbol maçı yapmaya karar verdik. Bir Pazar günü dostlarla birlikte olmak beni çok mutlu etmişti. Her birimiz çok heyecanlıydık. Özellikle de ben UİD-DER’le ilk maçımda çok hırslanmış ve kendimi çok kaptırmıştım. Çünkü biz şimdiye kadar ekranlarda çok sakin, neşeli ve gerçekten dostluk içinde geçen bir maç izledik diyemeyiz. Evet, ilk maçımda çok gergin oynamıştım fakat oynarken de bir yandan UİD-DER’li arkadaşların davranışlarını gözlemliyordum. Onlarla maç yaparken olumsuzluk bir yana her davranışlarıyla yalnız sahadakilere değil, sahadan bizi izleyen erkek arkadaşlara da, bizden sonra maç yapacak arkadaşlara da örnek davranışlar sergiliyorlardı. Ve bize tezahürat yapan arkadaşlardan her zaman olduğu gibi yükselen “maç bahane dostluk şahane” sloganı gerçek bir dostluk maçı yapıldığını kanıtlıyordu.
Şimdi biraz da yeni yılın yeni maçından bahsetmek istiyorum sizlere. O gün gece vardiyasına gideceğim için yine çok tedirgindim. “Uykusuz ve yorgun çalışabilir miyim?” diye kaygılanıyordum. Gece vardiyasında uykumun geleceği kesindi. Fakat yorgunluğa gelince, her zaman fabrikalarımızda patronlarımızın kasalarını doldurmak için çalışıyoruz, “Neden biz işçiler kendi eğlencemiz için, kurduğumuz dostlukları pekiştirebilmek ve dayanışmamızı büyütmek için yorulmayalım ki?” demiştim kendi kendime. Sahaya indik, derken maçımız başladı. Arkadaşlarımızdan birisinin esprisi aklıma geldi. Arkadaşımız, “Biz maçtan çok anlamıyoruz, altmış dakika koşmak yorucu olur, yorulunca halay çekeriz” demişti. Ama maçın başladığı andan itibaren herkesin oyuna çok iyi adapte olduğunu gözlemledim. Herkes oyununu kazanabilmek için mücadele etti ama asla birbirimizi üzmedik. Bizim için çok güzel bir maçtı. Çünkü birbirimizin canını yakmadık. Eğer çarptıysak ta özür diledik. Birimize sert darbe gelse hemen iki takımın kadınları toplanıp birbirimizin durumunu soruyorduk. İçimizde işçi, öğrenci, ev işçisi her kesimden kadınlar vardı. Asla kelime ve davranış olarak olumsuzluk ifade etmedik. Çünkü bize yakışanı ve doğrusu da buydu. Biz maçı bitirdik maçın ortasında değil fakat sonunda yine “maç bahane dostluk şahane” sloganını attıktan sonra sahanın kapısından halay çekerek ayrıldık.
İşte bunlar örgütlü bir topluluğun sınıf bilinçli insanları ile yaşanabilecek güzel şeyler. Şimdi UİD-DER ailesine katacağımız yeni kardeşlerimizle, yeni dostluk maçları yapmaya, her birinin bir öncekinden daha güzel geçmesi için sizleri özveriye, sevgiye, dayanışmaya çağırıyorum. UİD-DER geniş bir çatıdır ve bu çatı bence dünya işçi sınıfının örgütlü mücadele bayrağını yükselteceği en güçlü ailesidir. Haydi dostlar, şimdi kadın erkek demeden UİD-DER’e katılıp mücadeleyi ve tüm güzellikleri yaşama ve paylaşma sırası sizde. Gelin dostluk ağlarını birlikte örelim.
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/