Buradasınız
Patronların Vicdanı Timsaha Benzer
Kıraç’tan bir plastik işçisi

Geçenlerde Kıraç bölgesinde “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” konulu bir imza standı açtık. İmza standımıza gelen bir işçi yaptığımız bu çalışmanın çok önemli olduğunu söyledi ve aynen şöyle bir cümle kullandı: “Sizi görünce içimdeki öfke yeniden kabardı!” Biz de nedenini sorduk.
Bu arkadaş 2 yıl önce TOKİ inşaatında çalışıyormuş, kendisi bile nasıl olduğunu anlayamadan 4. kattan aşağıya ellerinin üzerine düşmüş. Ellerinin üzerine düştüğü için iki eli de kırılıp kollarına yapışmış. Arkadaş olayın şoku içindeyken onu kargatulumba araca atıp hastaneye götürmek için yola çıkıyorlar. Hastaneye geldiklerinde ise hastane polisi tutanak tutuyor ve şikâyetçi olup olmadığını soruyor. İnşaat mühendisi “sen davacı olma, biz ne gerekiyorsa yaparız” diyor. Buna inanan işçi davacı olmuyor ve “benim hatamdı” diye tutanağı kayıt altına aldırıyor. “En azından hastane masrafım karşılanır ve iyileşince bir de hazır işim olur” diye geçiriyor içinden. Fakat ne yazık ki o tutanak tutulduktan sonra bu inşaat firması bıraktık hastane masraflarını üstlenmeyi, işçi arkadaşı arayıp sormuyor bile. Yapılan ameliyatlar sonrası br elinin beş parmağını kesiyorlar, diğer eli ise tamamen işlevsiz hale geliyor ve asgari ücrete çalışan eşine muhtaç duruma düşüyor bu işçi.
Anlatması bile çok zor, bu işçi arkadaş da anlatırken boğazı düğümleniyor. Yükselen gökdelenlerin hayatını çaldığını, patronların nasıl bu kadar acımasız olabileceğine bir türlü akıl erdiremediğini hayıflanarak anlatıyor. Ne zaman evden dışarı çıksam ellerimi gizleyerek geziyorum, bir türlü alışamıyorum diyor.
Yine patronların çirkin yüzünü gösteren bir kara haber de Adana’dan geldi. Bu haber resmen insanı çileden çıkaracak türdendi. İlkokul 7. sınıf öğrencisi olan Ahmet Yıldız okul harçlığını çıkarmak için haftalığı 100 liraya Koç Plastik isimli bir işyerinde çaycılık yapması için işe alınmıştı. Fakat daha ilk günden pres makinalarına verilen Ahmet, pres makinasına kafasını kaptırarak daha gencecik yaşında hayata veda etti. Ahmet’i arabasına atıp hastaneye yetiştiren patron Ali Koç ise Ahmet’e araba çarptığını söyleyerek hastanede yalan söyledi. Gerçekler daha sonra ortaya çıktığında bile bu patron yüzsüzlükde ısrarcıydı. Onlara iyilik yaptığını, acıdığı için işe aldığını, iyiliğinin karşılığının bu olmaması gerektiğini söyleyerek ölen gencecik çocuğu suçlamaya çalıştı.
İşte patronların insafı da vicdanı da iyiliği de böyle olur. İyiliğe bakın hele, 100 lira haftalık, çıraklık sigortası yok, çocuk 13 yaşında ve pres makinasına veriliyor, bir de hastanede trafik kazası diye yalan söylüyor ve bir de utanmadan iyilik yaptım diyor. Pes doğrusu!
İşin başka bir acı tarafı ise bu alçaklar çok kısa hapis cezaları alıyor ya da bir çoğu hiç yargılanmıyor bile. Mahkemelerin bile ne kadar taraflı olduğunu bir kez daha buradan görebiliyoruz. Oysa işçi ölümlerine sebep olan patronlara, ölen her işçinin yaşayamadığı yıllar kadar hapis cezası verilmelidir.
İş kazalarında elimizi kolumuzu ve yarınlarımızı kaybetmemek için patronların insafına değil, örgütlülüğümüze güvenmeliyiz. Örgütsüz kaldığımız sürece patronlara yem olmaktan kurtulamayacağız.
Fillerin Ayakları Altında Ezilmeyelim!
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...